Büyüklerimiz ne güzel demiş emeksiz yemek olmaz.

Buna benzer atasözleri dahada çoğaltabiliriz. “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” nereye uyarlasan oraya yakışır, orada bir anlam teşkil eder. Büyüklerimizin sözü kulağımıza küpe olur.
    Her şeyin bir emeğin de karşılığı vardır. Allah’ın Resulü bir hadisi şeriflerde "işçinin ücretini alın teri soğumadan veriniz" buyurmaktadır. 
   Çalışan çabalayan her şeyin karşılığını mutlaka alır. Yani karşılığı olmayan bir şey yoktur. İslam’ı yaşamak Allah’a kul olmakta karşılığı olandır. Allah cc Kuran’da siz beni anın, ben de sizi anayım buyurur.
    Kuranda Allah cc biz sana Kevser verdik. Öyle ise namaz kıl buyuruyor. Yani kuluna her şeyi vermiş bütün ikramları önüne sermiş kul ise şanına yakışanı alır, kulluk görevini yerine getirir. Rahman olan Allah cc. ise yarattığına karşılığını verir.  
   Kısacası vermeden almak olmaz. Önce kuluna ikram ediyor sonrada kulluk görevini yerine getirmesini istiyor ve namaz kıl buyuruyor. Namazdan kaçış yok mutlaka kul ki karşılığını al buyuruyor. Kulun biz günahkârım tembelim işimizin çokluğundan dolayı kulluk görevini yerine getirmemesi uydurulmuş beyhude badirelerden başka hiçbir şey değildir. Ancak kendini avutmaktır… İslam’ın farzı beştir kul bunları mutlaka imkanları dahilinde yerine getirmekle zorunludur.
     Sözün özü Müslüman bir beldede doğan İslam dini zere doğar. İslam olmayan beldelerde ise Kelime-i şehadeti getirerek İslam'a mühtedi olur. Sağlığı yerinde akli melekleri yerinde akil bali ise namaz kılmakla emrolunur. Sağlığı yerinde ise oruç ibadeti mali dengesi yerinde vücut sağlıklı ise haç ibadetini yine ihtiyacından fazla mala sahip ise zekât ibadeti ile emrolunmuştur. Dünyanın malı servetine sahip olmuş olsan da bu beş kural yerine gelmediği müddetçe hepsi ahirete irtihalinde, malın servetin sevdiklerin seni terk edecekler. Sadece imanın seninle yoluna devam edecektir. Sevdiklerin belki servetine el koyacaklar hatta paylaşamayıp ihtilafa düşeceklerdir.
    Ne güzel dile getirmiştir şair neyleyim köşkü, neyleyim sarayı içinde oturan ben olmadıktan gayri. Sana mal olmayan mal, gidemediğin yerler, boğazından geçen geçmeyen bir şey senin değildir. Senin olana sahip ol, senin yanında kalana iyi bak. Eşini dostunu öyle sen ki dostun eşin sana davacı olan değil yanında kalan olsun.
    Seni bırakan değil seninle gelen olsun. Dostun iyi gününde değil doğru yolu gösteren olsun. Hani bizde yine bir söz varya "son pişmanlıkların fayda vermez”
Allah cc Bir ayeti kerimede "Yine onlar, hem sana indirilene hem de senden önce indirilenlere iman ederler. Âhiret gününe ise yakînen inanırlar.” Rabbim inananlardan ve kulluk görevlerini yerine getirenlerden eylesin. Kula kulluk yaraşır. Sağlıcakla kalın esin olun inşallah.