Kapatılan Beldeler, Susturulan Hayatlar
Geçmişte çıkarılan bir yasayla birçok belde köye dönüştürüldü. O günlerde “hizmetler daha verimli olacak” denildi, “tasarruf sağlanacak” denildi. Ama gelinen noktada görüyoruz ki, köy değil, beldeler talan oldu.
Birçok belde, çevresindeki köylerle birleşip daha güçlü belediyeler hâline gelebilirdi.
Böylelikle hem hizmetler devam eder, hem de kırsal kalkınma sağlanırdı.
Ama ne yazık ki belediyeler kapatıldı; araçları, binaları, personelleri dağıtıldı, satıldı.
Yıllarca yapılan yatırımlar bir gecede heba edildi.
Kapatmak kolaydı ama yaşatmak için hiçbir plan, proje ortaya konulmadı.
Şimdi Kırşehir genelinde kapatılan beldelerin hali içler acısı.
Parklar dökülüyor, yollar bozuk, çevre düzenlemeleri harap olmuş durumda.
Ağaçlar kurumuş, kaldırımlar çökmüş,duvarlar yıkılmış, çimenler yanmış, oyun alanları kaderine terk edilmiş.
Eskiden belediye hizmeti gören bu yerler şimdi adeta unutulmuş durumda.
Kurancılı Belediyesi’nin de kapatılacağı yönünde haberler okuyoruz.
Oysa Kurancılı ile Demirli ve çevre köyler birleşse ve yeniden bir belediye olsa, bu halk için daha faydalı olmaz mı?
Hizmet yeniden canlanmaz mı?
Birçok insan bu beldelere güvenerek oy verdi, umutla yatırım yaptı.
Ama şimdi aynı insanlar, bir yasa ile beldelerinin ellerinden alındığını seyrediyor.
Belediyeler kapatıldı, sağlık ocakları azaldı, okullar kapandı, hizmet durdu.
Ekmek Fırınları, lokantalar, marketler , manavlar,pazarlar yok oldu.
Köyler yaşanmaz hale geldi. Beldeler bitti, kırsal çöktü.
Şimdi konuşulan yeni yasa ile yeniden birçok beldenin köye dönüştürüleceği söyleniyor.
Eğer bu gerçekleşirse çok üzülürüm.
Çünkü bu sadece bir statü değişikliği değil, bir toplumun hafızasının, emeğinin, geleceğinin silinmesi anlamına gelir.
Köylerimizi yaşatmalıyız, beldelerimizi güçlendirmeliyiz. İnsanları yeniden kırsala çekmek için belediye hizmetlerini yaygınlaştırmalı, üretimi teşvik etmeli, gençlerin geleceğini köyde de kurabileceği bir sistem inşa etmeliyiz.
Kapatmak çözüm değil.
Yaşatmak gerek.