Son yüzyılın en inatçı ateistlerinden (İngiliz felsefe Prof. Antony Flow gibi) Dünyanın sayılı bilim adamı ve düşünürleri, evrende ki atom, hücre ve DNA da ki akıl almaz derecede ki mükemmel işleyişe bakıp "Yanılmışım Tanrı Varmış "derken, bizim yaramaz, tombul çocuk Celâl Şengör ve benzerleri, Nuh diyor peygamber demiyor.
Temmuz ayında, açık bir havada, gündüz gözüyle "Gökyüzünde Güneş var "demenin hiç kimseye zararı yoktur. Aynı bunun gibi Lâilahe illâllah, Allah'tan başka ilâh yoktur. Demenin de hiçbir sakıncası olmaz. Peki böyle inanmanın bir faydası var mı? Faydası olmaz olur mu? Hem bu Dünya hem öbür Dünya mutluluğu, sevdiklerinle beraber ebedi bir saadet, sonsuz bir sevgi ve huzur…
Böyle yanılmışım diyen kardeşlerimizin kalplerinde ki perdenin kalkması için dua edelim. Bütün noksan sıfatlardan beri olan Allah (c.c ) hidâyet versin (İnşâllah )
Tıpta yapılan bir yanlışlık bir uzva zarar verir. Dinde yapılan bir yanlış ise ebedi saâdeti tehlikeye atar. Peygamber söyledi diye binlerce hadis uyduranlar büyük mahkeme de hesap vermeye hazır olsunlar. Adem Baba cennetten kovulmadı. Bir görev için Dünyaya gönderildi. Sırat köprüsü, kabir azabı diye bir ayet yok. Veda Hutbesinde ki iki emânetten Ehlibeyti silenler, uydurdukları yalanlardan dolayı hesaba çekilecekler.
Peygamber Çin'e Neden gelmedi?
O zaman Çin' liler kız çocuklarını diri diri toprağa gömmüyorlardı. Konusunda uzman olan bir doktor, 20 haneli küçük bir köye değil, ihtiyacın çok olduğu kalabalık bir bölgeye gönderilir. Amerika keşfolalı 500 sene oldu. Peygamber ise 1500 yıl önce yaşadı. Tabii ki bir uyarıcı bir lider önder, bir kurtarıcı. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, faiz tefecilik almış başını gitmiş, elektrik icât olmamış, evlilikte sınır yok, kadın değersiz bir eşya, halkın putlara taptığı bir bölgeye gönderilecek. Gönderilmiş, vazifesini yapmış, gelen mesajları halka bildirmiş ve asıl vatanına göç etmiş. Kuran'da övülen Ehlibeyte Sâlat ve Selâm olsun.
İki türlü abdest vardır. Biri el yüz yıkamakla dış temizliği. Diğeri ise iç temizliğidir. İçimizde kin, kibir, haset, şirk, kendini beğenmek, gıybet, küfür, zayıfı alay almak gibi huylar varsa pek makbul bir abdest almış olmayız. Bir şişenin içine bir parça necaset koy, ağzını tıpa ile kapat, denizin içine at, yıllar geçse de pak olmaz. Geçerli olanı ise, güzel ahlâk suyu ile alınan iç temizliğidir. Önce kalbimizi temizleyelim ki, abdestimiz tam olsun. Selâm ve Sevgiler.