Mevsim normallerinin üzerinden fazla geçen yaz günleri yaşıyoruz , gerçi sayılı günler kaldı ama bu seferde soğuklardan yakınırız …
Isrâ suresi 67.ayetinde ;
“ Ne var ki, Allah sizi kurtarıp selâmetle karaya çıkardığı zaman hemen O'ndan yüz çevirirsiniz. İşte insan böylesine nankördür! “ der ..
Nankörlüğümüzü yüzümüze vurur Yüce Allah , ama nasibi olan anlar ..
Okulların tatil olması ile birlikte aşağı yukarı bütün memur kesimi tatil için sahil bölgelerini seçip gezerken , yine işyerini bekleyen garibim esnaf ve ailesi koca bir yazı dükkan bekleyerek geçiriyor neredeyse , bu olay Ağustos böceği ile karınca hikayesini anımsattı bana ama buradaki Ağustos böceği olan memur yazın gezerken , kış aylarında da yine rahat ve gezgin olacak yani karınca olan esnaf bu sefer hikayedeki gibi maalesef mutlu olamayacak gibi görünüyor şu an …!
Bu yaz bütün ülke geneli , bütün sektörler aşırı bir durgunluk yaşadı umarım zor kış günleri böyle geçmez .
Parası olan parasını ne yazık ki faize yatırdı , alışverişe fazla çıkmadı günlük ihtiyacını aldı ve hayatına devam etti ,
emekli vatandaş ise aldığı üç kuruş maaş ile geçinmenin derdinde idi ..
Asgari ücretli vatandaşımızada herhalde oscar ödülü vermek gerek..!
İzine gelen gurbetçilerimizde bu pahalılıktan nasibi aldı , zaten kandırılma korkusundan güvenilir yerlerden alışveriş yapmayı tercih ederken buradaki fiyatlarla yurtdışındaki fiyatları karşılaştırıp alışverişini yapmaya dikkat etti ve genellikle yiyecek, içecek sektörü hareketliydi , bol bol kebap yiyip ayran içtiler…!
Bu hafta şehrimiz epey hareketli idi , Chp genel başkanının şehrimizi ziyareti kalabalık ve güzeldi , bu kalabalık her ne kadar çoğuna göre taşıma gibi görülsede Chp ‘ nin aşağı yukarı her ilde yaptığı bu mitinglerdeki ön hazırlık ve birliktelik eski sağ partilerin birlikteliğini anımsattı ve şuan bitmiş vaziyetteki uyuyan sağ kesimin vurdumduymazlığını tekrar gözler önüne sererek önümüzdeki seçimlerde Chp'nin oy oranını artıracağı sinyalini verdiler teşkilat olarak …
Ve birkac gün sonra şehrimize gelen içişleri bakanımız “ içi sizi , dışı bizi yakar “ misali bakarak ve el sallayarak
geçip gitti buda bize bir zamanların “Rüzgar gibi geçti “ filmini anımsattı …
Seçim öncesi verilen vaadleri hatırlayarak rahmetli Ferdi Tayfur ‘ un “ hatıran yeter “ şarkısını dinleyerek maziye daldık ve böylece rahmetliyide anmış olduk iyi ki gelmişsin sayın bakanım …!
Geçen akşam sıcaktan bunaldık , şöyle bi dolaşalım dedik ve dolaşırken bir seyyar satıcı abim bir taraftan mısır haşlıyor , bir taraftan ateşte patlatıyor ve birde kestane pişiriyor aklıma nerden geldiyse bizin hastane geldi dilime takıldı “ hastanemi kestane mi ? ” diyerek döndük eve ..
Bugün daldan dala konuyoruz hazır son bir dal kalmışken birde hastane ziyareti yapalım , ama bu hasta ziyareti için değil tabi ki ziyaretimizin amacı bir türlü randevu alamadığımız bölümleri şöyle bi dolaştık , göz bölümüne gittim kimse yok saat 15 :00 “ hocam müsaitseniz muayene edebilir misiniz , kimse yok “ dedim , dememle birlikte bi azar işttik neredeyse bi dayak yemediğimiz kaldı seslenmedik tabi ki ses çıkartsak hemen “ güvenlliiiikkk” diye bağıracak koruma yasamız var ya …
Şöyle bi düşündüm koskoca vilayetin goz hastaları ilçemiz Kaman ‘ a gidiyor ve buradaki SAYGIDEĞER doktorumuz herkesle canla başla tek başına ilgileniyor ne randevu nede mhrs sistemi var , git muayene ol gel, yazık gerçekten koca şehirde 4-5 tane göz doktoru var millet randevu alamıyor muayene olamıyor , hastane birkaç kişinin arka bahçesi gibi olmuş millet perişan ama kimin umurunda saat 15:30 dan sonra koca hastane evlere şenlik hasta dışında adam bulamazsın bu millete yazık …!
Ne diyelim Yüce Allah bizleri adil ve işini adaletli yapan , vatanını milletini seven memur ve doktorlarla karşılaştırsın …
Birde son olarak valiliğimizin düzenlediği Trt destekli Neşet Ertaş programı gerçekten çok güzeldi ,keşke Kırşehir Belediyemizde bu organizasyon içerisinde bulunup katkıda bulunsaydı …!
Önümüzdeki sene Valilik ve Belediye birlikte “ gurbetçi şöleni “ düzenleyebilir aslında , yurtdışından gelen gurbetçilerimize ufakta olsa bir jest olur …
Neyse bugünlük bu kadar olsun ..
Herkese Kırşehirin gülleri gibi renkli , Cemele biberi gibi ince , kuruyan Seyfe gölündeki flamingolar gibi nazik , atıl vaziyetteki kullanılamayan Karakurt kaplıcasının şifalı suyu gibi şifalı , hastanemize düşmeyecek kadar sağlıklı , Ahi Evran Camiinde kılınan namazdaki gibi huzurlu , Cacabey meydanındaki boş vatandaşlarımızın dedikodusundan uzak , sularımızın kesilmediği günler dilerim …