Kadınların gücü, tarih boyunca toplumun şekillenmesinde, ilerlemesinde ve değerlerin korunup yaşatılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Onların fedakârlığı, azmi ve iradesi yalnızca aile çerçevesiyle sınırlı kalmamış; bilim, siyaset, kültür, eğitim, sağlık, ordu ve diğer alanlarda da kendisini göstermiştir.
Azerbaycan kadınlarının adını tarihe yazdıran kahramanlardan biri de Sevil Gazıyeva’dır. O, yalnızca bir köy kızının büyük ideallere yönelmesinin değil, aynı zamanda emektar Azerbaycan kadınının güç ve iradesinin simgesine dönüşmüştür. Sevil Gazıyeva, Azerbaycan SSC’nin ilk kadın mekanizatörü olarak toplumun kalıplaşmış tasavvurlarını yıkmış; pamukçuluk alanında sergilediği azim ve yüksek başarılarıyla Sosyalist Emek Kahramanı unvanına layık görülmüştür.
Genç yaşta elde ettiği büyük başarılar ve devlet düzeyinde tanınarak Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti’ne milletvekili seçilmesi, ona duyulan güven ve itimadın göstergesidir. Sevil’in kısa fakat parlak yaşam öyküsü, Azerbaycan kadınının emeğinin, yeteneğinin ve cesaretinin somut bir örneği olarak hafızalarda kalmaya devam etmektedir.

Kapak 2025 09 23T173541.145

Şekil 1. Sevil Gazıyeva
Sevil Gazıyeva, 1 Haziran 1940 tarihinde Zagatala bölgesinin Aşağı Tala köyünde dünyaya geldi. Basit bir köy ortamında büyüyen Sevil, çocuk yaşlarından itibaren çalışkanlığı ve yaşam sevgisiyle ön plana çıkıyordu. 1958 yılında ortaokulu bitirdikten sonra hayali hekim olmaktı. Bu nedenle belgelerini Azerbaycan Tıp Enstitüsü’ne sundu, ancak kabul sınavlarını geçemedi. Bu başarısızlık onu durdurmadı; aynı yıl Bakü’ye giderek 5 Numaralı Sanat Okulu’na kaydoldu ve burada matbaa sanatını öğrenmeye başladı.
Sanat okulunda okuduğu yıllarda Sevil, yalnızca alanıyla yetinmeyip aynı zamanda yaratıcılığa da ilgi gösterdi. Tiyatro kulübünde aktif rol alan genç kız, Süleyman Sani Ahundov’un “Laçın Yuvası” eserinde Perican karakterini, Cafer Cabbarlı’nın ünlü “Sevil” oyununda ise baş karakter Sevil’i canlandırdı. Hassas bir kalbe sahip olan Sevil, aynı zamanda şiire de yatkındı ve o yıllarda yazdığı şiirler yayımlanmaya başladı.
Tam bu dönemde tesadüfen okuduğu bir gazete makalesi, hayatının yönünü tamamen değiştirdi. Makalede Özbek pamuk işçisi Tursunoy Ahunova’nın kahramanlığı—bir makineyle yüzlerce kişinin topladığı miktarda pamuk toplaması—anlatılıyordu. Bu olay, Sevil’in kalbinde yeni bir arzu uyandırdı: O da sürücü-mekanik olmak, tarlalarda makinenin direksiyonunun arkasında çalışmak istiyordu.
Sevil ve birkaç yaşıtı kız, Azerbaycan LKGİ Merkez Komitesi’ne başvurarak, özel olarak kadınlar için sürücü-mekanik kurslarının açılmasını talep ettiler. Bu girişim yönetim tarafından desteklendi ve kısa süre sonra Bine’deki Tarım Mekanizasyonu Okulu bünyesinde özel bir kurs faaliyete geçti. Bu okulda eğitim gören Sevil, yalnızca teorik bilgiyle yetinmeyip, üretim pratiğinde de yeteneğini kanıtladı. Pratik çalışmalar sırasında makineyle 97 ton pamuk toplayarak büyük bir başarı elde etti ve dikkatleri üzerine çekti.

Kapak 2025 09 23T173614.358

Şekil 2. Sevil Gazıyeva pamuk tarlasında
1960 yılından itibaren Sevil Gazıyeva, Beylagan bölgesinde çalışma hayatına başladı. Kısa süre içinde emeği ve yeteneğiyle ön plana çıkan genç kız, profesyonel bir pamuk işçisi olarak tanındı. Onun azmi, teknolojiye olan ilgisi ve iş disiplini kısa sürede dikkat çekti. 1961 yılında düzenlenen Sovyet pamuk işçileri ulusal toplantısında Azerbaycan heyetinin bir üyesi olarak genç Sevil de yer aldı. Bu seyahat, onun hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Özbekistan’da bulunduğu sırada ünlü pamuk işçisi Tursunoy Axunova’nın çalışma yöntemlerini yakından inceleyen Sevil, ülkesine döndüğünde bu deneyimi uyguladı ve Beylagan’da kendi kompleks briğadasını kurdu. Briğadaya bizzat kendisi liderlik ediyordu.
Sevil Gazıyeva, emeği ile yükselirken eğitimden de geri kalmadı. 1962 yılında Azerbaycan Tarım Enstitüsü Mekanizasyon Fakültesi’ne kaydoldu ve açık öğretim yoluyla eğitimine devam etti. Aynı yıl, gençlerin güvenini kazanarak LKGİ’nin XXIII. kongresine delege olarak seçildi.
Çalışkan genç kızın emeği kısa sürede somut başarılarla sonuçlandı. 1962 yılında Sevil, tek başına traktör kullanarak 190 ton pamuk topladı. Onun liderliğindeki briğada, hektar başına 30 sentner pamuk elde ederek önemli bir başarıya imza attı. Bu başarılar devlet düzeyinde de takdir edildi ve Sevil Gazıyeva, Kızıl Emek Bayrağı Nişanı ile ödüllendirildi. Sosyal itibarını artıran Sevil, 1963 yılında Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti’ne milletvekili seçildi.
Ne yazık ki, Sevil Gazıyeva’nın ömrü çok kısa oldu. 23 Eylül 1963 tarihinde Beylagan tarlalarında çalışırken trajik bir olay meydana geldi: Uzun saçları kombayn tamburuna dolandı ve ağır yaralanarak hayatını kaybetti. Doktorların çabalarına rağmen genç mekanizatörü kurtarmak mümkün olmadı. Resmî ekspertiz raporu, olayın kazara gerçekleştiğini ve ölümünde herhangi bir şiddet unsuru bulunmadığını doğruladı.

Kapak 2025 09 23T173649.947

Şekil 3. Sevil Gazıyeva’nın rölyefi
Sadece 23 yıllık ömrüne rağmen halkının sevgisini kazanan Sevil Gazıyeva, doğduğu Zagatala topraklarında defnedildi. Onun emeği ve kahramanlığı, ölümünden sonra da unutulmadı. 1966 yılında Sevil, Sosyalist Emek Kahramanı unvanına layık görüldü. 1970’li yılların başında ise Bakü’de adına bir parkta anıt rölyef dikildi. Anıtın heykeltıraşı Münavvar Rzayeva, mimarı ise Ş. Zeynalov idi.
Kahraman genç kızın hatırası kültür ve sanatta da ölümsüzleştirildi. Şair Nəbi Xəzri, ona ithaf ettiği “Sevil” adlı şiirinde bu genç kadının emeğini ve iradesini yüceltti. Şiirin yayımlanmasının ardından Sevil, halk arasında “Güneşin Kardeşi” olarak tanınmaya başladı. 1970 yılında ise “Azerbaycanfilm” stüdyosu onun hayatına adanmış bir belgesel film çekti ve Bakü’de onun anıtı yükseltildi.
Kısa ama parlak yaşamıyla Sevil Gazıyeva, Azerbaycan kadınının gücünü, iradesini ve çalışkanlığını tüm ülkeye göstermiştir. Onun hayat yolu, bugün gençler için fedakârlık ve vatanseverlik örneği olmaya devam etmektedir. Sevil’in yaşam öyküsü, bir kadının emeğinin ve inancının halkın belleğinde nasıl kalıcı bir miras bırakabileceğini açıkça göstermektedir. Sevil Gazıyeva’nın adı, yalnızca bir köy kadınının emeğini değil, aynı zamanda Azerbaycan kadınının yenilmez ruhunu, mücadelesini ve cesaretini de simgelemektedir. Onun geride bıraktığı miras, uzun yıllara sığacak kadar büyüktür: insana, toprağa, emeğe ve vatana bağlılık mirası. Bu miras, her genç için yol gösterici, her birey için ise örnek teşkil etmektedir.