Eğitim ne durumda demeyiniz.

Göndermiş olduğunuz okullara bakınız.
Çocuklarınız eğitim veren hocaları tanıyınız.
Okullarda mezun olan çocuklarınıza sorunuz.
Dereceleri okullar dedikleriniz gerçekten öyle mi?
Bizim okul yıllarımızda eğitimde bir kalite vardı.
Öğretmenlerimizde disiplin kuraldı.
Kılık, kıyafet hep aynıydı, sınıf farkı yoktu.
Belki okullarımız, sınıflarımız bu kadar lüks değildi fakat eğitimde bir kalite vardı.
Bizler eski, derme çatma, sobalı sınıflarda okuduk.
Kırşehir’de her mahallede bir ilkokul vardı uzakta olsa çocuklar geliyordu.
Kale ortaokulu ve cacabey şehrin merkezindeydi.
Ortaokulu okumak isteyen gençler Kale ortaokuluna ve cacabey’e giderdi.
Kırşehir Lisesi, sanat okulu, imam hatip, Mehmet Akif...
Çok fazla lise yoktu.
Kırşehir’in bir ucunda oturanda, yakında olan da aynı okulda okurdu.
Bugünkü gibi çok lisemiz oklularımız yoktu.
Bugün Her yerde lise var, içi dolu mu?
Okuyan öğrencilere bakmalıyız.
Geçmişli yıllarda Okullarda giyim, kıyafet disiplini en öndeydi.
Disipline uymayan öğretmen okula, kurallara uymayan öğrenci sınıflara alınmazdı.
Eskiden her okulun bir özelliği, güzelliği vardı.
Liseye, sanat okuluna, imam hatibe gidende bilinçli kayıt olurdu.
Sanat okulları gençleri sanat alanlarına yöneltirdi.
Sanat okullarını bitirenler branşlarında işyerleri açarlardı.
Liseli gençlerin hayali üniversite bitirmek olurdu.
İmam hatiplerde okuyanlar da öyleydi.
Her okulun kendine göre bir disiplin kuralı uygulanırdı.
İmam hatip liselerinin ayrı bir özelliği vardı.
Diğer ortaokullardan ve liselerden farkı; daha kuralcı, daha tutucu ve disiplinli olmasıydı.
Bugün ülkenin her yerine onlarca lise sanat okulu ve imam hatip açıldı.
Gelinen nokta içler acısı.
Her ile üniversite binaları dikildi, tabelaları asıldı, bölümler açıldı.
Eğitim değil, sadece gençler diplomalı oldu.
Bitiren işsizler ordusuna katılıyor, sokaklarda boş gezenler oluyor.
Bu ülkeyi 23 yıldır, o imam hatip okullarının sayısını durmadan artıran ama kafaları boşaltan eğitim sistemi konuşuluyor.
“Dindar nesil” yetiştirmek...
Peki, hangi dindarlık?
Nasıl bir dindarlık?
Hangi araçlarla?
Hangi amaca ve ihtiyaca binaen?
Ne şekilde?
Bu soruları sormak yasak.
AKP’nin “dindar nesil” projesi de hızla çöküyor.
Geçtiğimiz günlerde Adana'nın Çukurova ilçesindeki Hümeyra Ökten Kız Proje İmam Hatip Lisesi'nde mezuniyet töreninde yaşananlar aslında sürecin özeti gibi.
“Man kurtlaşmayacağız” pankartı taşıyan imam hatipli kız öğrenciler, “Bizi köleleştiremezsiniz” diye haykırıyorlardı.
Kıyafetleriyle gündeme geldiler; çünkü artık imam hatipler bile diğer okullardan ayırt edilemiyor.
Ne giyimde, ne tavırda, ne bilinçte.
Eğitim yalnızca diploma vermek değildir.
Ahlak kazandırmayan, fikir üretmeyen, soru sordurmayan bir sistem, mezunlar veriyor olabilir.
İmam hatipler arttı ama bir bakın bakalım, orada okuyan çocukların kaç tanesi namazında, niyazında, ibadetlerini aksatmıyor, kuran nesli oluyor mu?
Açılan liseler işte böyle, içi boş, tın-tın binalar olmaktan ibaret kalıyor.
Eğitim ve öğretimin içi dolu olmayınca, verilen diplomanın sonu buraya çıkıyor.