Her seçim sonrası aynı soru tekrar ediyor: “Neden CHP iktidar olamıyor?”

Cevap dışarıda değil.
Cevap siyasetin kutuplaşma alanlarında da değil.
Cevap başka partilerde hiç değil.
Cevap bizzat CHP’nin aynasında duruyor.
Devleti yönetme kapasitesi nerede?
Ekonomi kadrosu kim?
Kriz masasında kim oturacak?
Bürokrasi nasıl toparlanacak?
Merkez seçmene “yönetebiliriz” duygusu nasıl verilecek?
Bu soruların yanıtı yoksa iktidar talebi sadece bir söylemden ibaret kalır.
Türkiye’nin siyasal gerçekliği çok açık:
Eleştiri oy kazandırmaz.
Devlet ciddiyeti kazandırır.
Muhalefet ise uzun süredir açıklama yapıyor ama plan göstermiyor.
Eleştiriyor ama karşı koyabileceği bir kapasite hikâyesi kurmuyor.
Ve seçmen çok basit bir soru soruyor:
“Peki, siz daha iyisini nasıl yapacaksınız?”
Bu soruya verilemeyen yanıt, sandık sonucunu belirliyor.
CHP’nin Asıl Sorunu Siyasal Değil: Zihinsel CHP’nin yıllardır tekrarladığı gerekçeler var: “Medya eşitsizliği”, “kutuplaşma”, “muhafazakâr seçmen mesafesi”…
Elbette bunlar var.
Ama hiçbiri belirleyici değil.
Asıl mesele şu: CHP, yönetecek kadroyu, devleti taşıyacak omurgayı, kriz anında inisiyatif alabilecek aklı seçmene gösteremiyor.
Liyakat söylemi var ama liyakat kadrosu görünür değil.
Demokrasi vurgusu var ama yönetim planı muğlak.
Eleştirilen sistemin yerine neyin kurulacağı net değil.
Türkiye’de seçmen, “devlet boşluk kaldırmaz” gerçeğini bilir.
Ve CHP, o boşluğu doldurabilecek bir hazırlık içinde olduğuna dair güçlü bir işaret veremiyor.
CHP, Türkiye’de geniş bir kesimin görmek istediği değişimin adresi olabilir.
Ama değişim, sadece niyetle değil; hazırlıkla olur.
Devlet tecrübesi, ekip kalitesi ve somut plan olmadan iktidar talebi, karşılığı olmayan bir iddiaya dönüşür.
Bu yüzden CHP’nin cevaplaması gereken esas soru şudur: “Bu ülke bize güvenebilir mi?”
İşte bu soruya kararlı, somut ve inandırıcı bir “Evet” verilemediği sürece, kaç seçim geçerse geçsin tablo değişmeyecek.
Türkiye’de seçmen artık bir şey istiyor:
Söylem değil, ciddiyet.
Eleştiri değil, çözüm.
Niyet değil, kapasite.
Ve bu üçü bir araya gelmeden CHP’nin iktidar kapısı hep aralık kalacak ama hiçbir zaman tamamen açılmayacaktır.