EĞİTİM

Alişar Höyüğün Anlatılmamış Hikayesi, Ankara’da Gün Yüzüne Çıktı

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyeleri, Alişar Höyüğünün tarihine ışık tutmak için Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde özel bir sergi açtı

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri, Anadolu’nun en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Alişar Höyüğünün tarihine ışık tutmak amacıyla Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde “Alişar Höyüğün Anlatılmamış Hikayesi” başlıklı özel bir sergi açtı.

Fakülte yönetimi tarafından yapılan açıklamada, serginin akademik araştırmaların somut bir çıktısı olarak kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına önemli katkı sunduğu vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Anadolu arkeoloji tarihinin en önemli kazılarından birisi olan Alişar kazılarının verilerinin yeniden değerlendirilmesi kapsamında, Fakültemiz Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gülçin İlgezdi Bertram ve Prof. Dr. Jan-K. Bertram’ın da katkılarıyla Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Alişar Sergisi açılmıştır.”

Alişar Höyüğü: Anadolu Uygarlıklarının Sessiz Tanığı

Alişar Höyüğü, Yozgat il sınırları içinde, Sorgun ilçesine bağlı Alişar Köyü yakınlarında yer alan ve Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olarak bilinen bir arkeolojik alandır. İlk kazılar 1920’li yıllarda yapılmış olup, bölge Hititler, Asurlar, Frigler ve Roma dönemlerine ait çok katmanlı bir yerleşim özelliği taşımaktadır.
Burada ortaya çıkarılan buluntular arasında çanak çömlekler, mühürler, yazıtlar ve metal eserler gibi Anadolu uygarlıklarının gelişimini yansıtan önemli arkeolojik kalıntılar yer alır.

Alişar Höyüğü, Anadolu arkeolojisinde Alacahöyük ve Boğazköy gibi büyük merkezlerle birlikte değerlendirilen bir kazı alanı olarak bilim dünyasında özel bir yere sahiptir.

KAEÜ’den Kültürel Mirasın Korunmasına Katkı

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bu sergi, hem Anadolu uygarlıklarının tarihine akademik bir bakış sunması hem de geçmişle bugünü birleştiren sanatsal bir anlatı ortaya koyması bakımından büyük önem taşıyor.

Üniversite yönetimi, bu tür etkinliklerle bilimsel araştırma sonuçlarının toplumla buluşturulmasını, arkeolojik farkındalığın artırılmasını ve kültürel mirasın korunması yönünde kamu bilincinin güçlendirilmesini hedeflediklerini belirtti.

KAEÜ, bu sergiyle birlikte Türkiye’nin bilimsel ve kültürel mirasına katkı sunmaya, Anadolu’nun köklü tarihini yeni nesillere aktarmaya devam ediyor.