Yıkmak herkesin, yapmak ise er kişinin işidir.
Şehrimizin markası ve simgesi durumda olan TERMAL otelin ön bahçesi içerisinde Kırşehir’in değeri büyük ozan Neşet Ertaş’ın türkülerini dinlemek isteyen ziynetçilerin uğrak yeri oldu.
İş insanı Ercan Malkoç’un ilimize kazandırmış olduğu termal tesisin girişinde Neşet Ertaş anısına yaptırmış olduğu türkü Bahçası şehir dışında gelenlerin ilgisini çekiyor.
Ercan Malkoç’un şehrimize yapmış olduğu Kırşehir’in değeri Neşet Ertaş ozanın Bahçası ilimize yakışmayan dedi kodular malzeme olmakta.
İş insanın ve belediye başkanın tartışma konusu olan Neşet Ertaş Bahçası her iki taraflar arsında huzursuzluk yaratmaktadır.
Basında gün geçmiyor bir haber çıkmasın bir taraf bakanlıkta kiraladığım yer devletten devamlılık esastır diyor.
Belediye tarafında burası benim arsam nasıl olurda kiraya verir bakanlık diyor.
Selahattin başkan burasının belediye mezarlık alanı içerisinde belediye ait bir yer demekte bununla ilgili açıklamalarda bulunmakta.
Bunun için yatırımcı ve başkan arasında yazılan yazılardan Kırşehir halkı rahatsız olmakta.
Başkanın burasını yedirmeyiz, yıkacağız sözleri Kırşehir halkını üzmekte.
Kırşehir halkı bir an önce buranın tatlıya bağlanmasını istiyor.
Bunun için Selahattin başkana iş düşüyor.
Belediye ilin menfaatine olan birçok konuda yapıcı olmalı karşılıklı oturup ortak bir çözüm sağlanmalı. Yapılmış bir eserin yıkılması doğru olmamalı.
Selahattin başkan burası imarda mezarlık alanı diyor ola bilir fakat burası şehre mal olmuş bir termal otel bunun önüne mezar yapmak ne derce doğru dersiniz.
Selahattin başkan Kırşehir’e yapılan yatırama sahip çıkan birisi olarak biliyorum.
Ercan Malkoç ise şehrine yatırım yapmak için Kırşehir sevdalısı.
Bu iki değerli insanların bir arada olup sağlıklı bir karda birlik olmalılar.
Belediye başkanı; “aklı öne alan, kişisel hırs, çıkar ve duygularını karar ve uygulamalarına yansıtmayan kimse” demek.
Buna göre; olaylar, olgular, yaşantılar veya olup bitenler karşısında sübjektif yargılardan uzaklaşarak aklı öne almak ve öncelikle akıl süzgecinden geçirerek, yani akıl terazisini kullanarak olgu ve olayları değerlendirendir.
Her ne olursa olsun, özellikle toplumun yararına ve menfaatine olana sahip çıkılmalı.
Bu durumda “akıl söyler vicdan tasdik ederse”, ortaya konulan kararlar tarafsızdır, geneli ifade eder ve kişiye özel değildir.
Böyle alınan kararlar ise ne toplumu ne de karar verenleri rahatsız etmez, üzmez.
Bu durumda başkan; akıl ve vicdan terazisini yüksek hassasiyetle kullanan ve yüksek etkinlikte çalıştıran kimse diyebiliriz.
Böyle olduğunda; toplumun saygı duyduğu, çözümüne yönelik çalışan başkana.
Kırşehir menfaatine olan kısır tartışmalarını geride bırakıp, geleceğe bakmak bugün en hayırlısıdır.
Selahattin başkanın başarısı Kırşehir’inin başarısı olacaktır, bunu unutmayalım..
İlimize bir çivi çakanı koruyalım .
Nazım’ın dedi gibi “bugün varsınız yarın muafsınız.
Yol uzun, hayat kısa.
Barışık olmak, dost kalma her zaman güzel.
Gönül şehri Kırşehir’e yakışan birlikte güç olmak.
Ahi şehrinde insanlar arsında kin, nefret, garez, hasetlik, çekememezlik olmamalı.
Başkan siyasi değil her zaman hoş görülü olmalı.
İşin olur yönünü konuşup, tartışarak doğru sonuca bağlanmalı.
Kırşehir’i ulusal basına taşımış Neşet ustaya yakışına Bahça yaşatılmalı derim.
Yıkmak kolay iş, yapmak zor, bunun için yıkmadan, çözüm çare arayıp ortak nokta da buluşmak akıllı insanların işi.
”Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen İki kazma kürek iki de ırgat gerek.
Ancak hadi gel yapalım geri şunu desen Bir Sinan gerek bir de Süleyman gerek" sözü ne kadar güzel.
Değerli dostlar Yıkmak kolay, inşa etmek zordur.
Daha kötüsü ise yıkarken inşa ettiğini sanmaktır...