Artık herkesten kutlama bekliyordu Nihad – çünkü o, en yüce mertebeye, şehitlik zirvesine yükselmişti ve herkes onu tebrik etmeliydi.
Zira o, her zaman bunu arzulamıştı: “O gün olsun, şehitliğimi kutlayasınız” – diyerek herkesi bu güne hazırlamıştı. Şimdi ise herkes bir ağızdan: “Şehadetin mübarek olsun, şehidim!” – diyerek onu tebrik etmeliydi...
Vatan – insanın kimliğini belirleyen, ruhuna güç, kalbine ilham veren kutsal bir kavramdır. O, yalnızca üzerinde yaşadığımız toprak değil, bin yıllar boyunca tarihimizin her sayfasında kahramanlıkla korunmuş mukaddes bir değerdir. Vatan bize dilimizi, geleneklerimizi, milli kimliğimizi, özgür düşüncemizi bahşeder. Bu yüzden her bir Azerbaycanlı için Vatan kutsaldır, azizdir ve en büyük övünç kaynağıdır.
Tarih boyunca halkımız sayısız ağır sınavlardan geçmiş, işgal ve saldırılarla karşı karşıya kalmış, ancak her defasında Vatan sevgisi, toprak uğruna fedakârlığı ve sarsılmaz iradesiyle galip gelmiştir. Bu toprakların her karışı şehit kanıyla sulanmış, yiğit evlatlarımızın kahramanlığıyla korunmuştur. İşte bu yüzden Vatan bizim için sadece bir yurt değil, aynı zamanda özgürlük, şeref ve gurur sembolüdür.
Bugün de özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı koruyan, sınırlarımızı siper eden, düşman karşısında yenilmez irade sergileyen kahramanlarımız sayesinde biz güçlü bir devlet, onurlu bir millet olarak varız. Onların fedakârlığı bize yarınlara güven, geleceğe inanç veriyor. Vatanı sevmek – onu korumak, yüceliğini, bütünlüğünü ve şerefini her zaman yaşatmak demektir.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkomutan İlham Aliyev’in önderliğinde şanlı Azerbaycan Ordusu yüksek savaş hazırlığı, kararlılık ve kahramanlık göstererek 27 Eylül 2020’den itibaren 44 gün süren savaşta topraklarımızı işgalden ve düşman ayak izinden kurtardı. Bu Zafer yürüyüşü yalnızca toprak bütünlüğümüzün yeniden sağlanması değil, aynı zamanda halkımızın özgürlük, bağımsızlık ve devletçilik ideallerinin görkemli bir zaferi oldu.
Vatan Savaşında tarih yazan kahraman ordumuz, yiğit asker ve subaylarımız yalnız silah gücüyle değil, aynı zamanda savaş ruhu, gerçek vatanseverlik ve fedakârlık örneği göstererek Azerbaycan’ın hak mücadelesi azmini tüm dünyaya sergilediler. Onların iradesi ve cesareti kanıtladı ki, halk ve devlet bir olduğunda karşısında hiçbir güç duramaz.
Bu mücadele her Azerbaycanlının kalbinde bir gurur, gelecek nesillerin hafızasında ise ebedi bir kahramanlık destanı olarak yaşayacaktır. Şehitlerimizin mübarek kanıyla yoğrulan bu zafer, yalnızca bir galibiyet değil, milli ruhun yenilmezliğinin, birliğin gücünün ve devlet geleneğimizin ebedi bir zaferidir.
44 günlük Vatan Savaşı gösterdi ki, Azerbaycan Ordusu yalnızca askeri kudretiyle değil, aynı zamanda manevi değerlere bağlılığı, Vatan sevgisi ve halkın desteğiyle bu mücadeleyi zaferle tamamladı. Bu zafer halkımızın tarihinde silinmez bir iz bırakarak, gelecek nesillere milli bilincin, birlik ve beraberliğin ebedi simgesi olarak aktarılacaktır. Onların arasında özel hazırlığı, profesyonelliği ve kahramanlığıyla öne çıkanlardan biri de Vatan Savaşı Kahramanı, Kaptan Nihad Akif oğlu Babayev’dir. 1991 yılı 30 Ağustos’unda Bilasuvar rayonunun Güneşli köyünde dünyaya gelen Nihad Babayev, daha genç yaşlarından itibaren askerî alana büyük ilgi duymuştur. 15 yaşında Cemşid Nahçıvanski Askeri Lisesine, ardından ise Haydar Aliyev Askerî Yüksekokulu’na kabul edilmiştir. 2012’de teğmen rütbesiyle askerlik hizmetine başlayan Nihad Babayev, kısa zamanda özel kuvvetlerin profesyonel keşifçilerinden birine dönüşmüştür.
Türkiye’de keskin nişancı eğitimi, Gürcistan’da dağcılık kursu gören Nihad Babayev aynı zamanda dil bilgisiyle de öne çıkıyordu: Ermenice, İngilizce ve Rusçaya hâkimdi. Hizmet ettiği sürede gösterdiği yüksek hazırlık onun gelecekte büyük operasyonlarda görev almasına zemin hazırladı.
Nihad Babayev’in ilk geniş çaplı savaş tecrübesi 2018’de Nahçıvan’da gerçekleşen “Günnüt Operasyonu”nda oldu. Babası Akif Babayev’in hatırladığına göre, Nihad günlerce aynı mevzide gizlenerek operasyon sırasında düşman binbaşısını keskin nişancı tüfeğiyle etkisiz hale getirmişti. Bu operasyon sonucunda Azerbaycan Ordusu 11 bin hektarlık araziyi işgalden kurtarmıştı.
Şehidin babası Akif Bey şöyle anlatır: “Oğlumun keşifçi olarak çok hizmeti oldu. Fakat ilk büyük savaş tecrübesini Günnüt Operasyonu’nda kazandı. Kendisi bana sonra anlattı: ‘Baba, üç gün aynı mevzide yatıp bekledim. Ermeni binbaşının arabası gelince onu keskin nişancı tüfeğiyle vurdum.’”
2020 Eylül’ünde başlayan Vatan Savaşı sırasında Kaptan Nihad Babayev artık Nahçıvan Özel Kuvvetlerinde askerî birlik komutan yardımcısıydı. Komutanlık onu Nahçıvan’da tutmak istese de, Nihad ısrarla cepheye gitmek için dilekçe yazmış ve 3 Ekim’den itibaren savaşlara katılmıştı.
O, Fuzuli, Cebrayıl, Kubadlı ve Zengilan uğrunda savaşlarda yer alarak birçok gruba komutanlık yaptı. Kaptan Babayev hem piyade silahlarıyla hem de zırhlı araçlara karşı silahlarla savaşmış, defalarca şahsi cesaretiyle öne çıkmıştır.
29 Ekim’de Fuzuli’nin Yuxarı Veyselli köyü yakınlarındaki Uryandağ yüksekliği uğruna süren ağır çatışmada kahramanca şehit olmuştur. Silah arkadaşlarının hatıralarına göre, o, yaralı bir askeri korumak için ileri atılmış, tek başına düşmana karşı savaşarak son ana kadar çarpışmıştır. İşte o an düşman keskin nişancısı tarafından vurularak şehitlik zirvesine ulaşmıştır. Şehit babası Akif Babayev’in sözlerine göre, oğlu yaralansa da birkaç dakika daha savaşı sürdürebilmiş: “Nihad profesyonel bir keskin nişancıydı. Hep söylerdi, yarı şaka yarı ciddi: ‘Beni sıradan bir silahla öldürmek mümkün değil, ancak bir keskin nişancı vurabilir.’ Dediği gibi de oldu...”
Kaptan Nihad Babayev’in hizmetleri devletimiz tarafından yüksek şekilde değerlendirildi. Ölümünden sonra birçok nişan ve madalyayla ödüllendirildi:
“Vatan Savaşı Kahramanı” madalyası (09.12.2020)
“Vatan Uğrunda” madalyası (15.12.2020)
“Hocalı’nın Kurtarılmasına Göre” madalyası (25.12.2020)
“Fuzuli’nin Kurtarılmasına Göre” madalyası (24.06.2021)
Ayrıca 2018’de “Azerbaycan Ordusunun 100. yılı” anma madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
Onun aziz hatırasını yaşatmak amacıyla 2021’de Bilasuvar rayonunun Hırmandalı köyü Çocuk Sanat Okulu’na Nihad Babayev’in adı verilmiştir. Nihad Babayev’in hayatı ve savaş yolu Azerbaycan gençlerine vatanseverlik, yiğitlik ve fedakârlık örneğidir. O, yalnızca profesyonel bir asker değil, aynı zamanda şehitlik mertebesine yükselerek halkın hafızasında ebedi kalacak bir kahramandır.
Bugün Cumhurbaşkanı, Muzaffer Başkomutan İlham Aliyev’in önderliğinde özgürlüğüne kavuşmuş topraklarımız yeniden imar ediliyor, diriltiliyor. İşgal yıllarının ağır yaraları tedricen sarılıyor, yıllarca viran edilmiş köy ve şehirlerimiz yeniden hayat buluyor. 44 günlük Zaferle geri dönen Karabağ toprakları artık inşaat sesleri, kalkınma azmi ve vatan sevgisiyle diriliyor.
Artık Cıdır Düzü de, Şuşa da, Karabağ da özgürdür. O mukaddes topraklar ki, yıllarca hasretimiz olmuştu – bugün üç renkli bayrağımızın gölgesindedir. Kalelerin yüceliği, dağların heybeti, pınarların saflığı artık yeniden Azerbaycan nefesiyle yaşıyor.
Toprağın gerçek sahipleri – kahraman evlatlarımızın kanı pahasına dönen halk – öz yurduna kavuştu. Ellerinde üç renkli bayrak, yüreklerinde sarsılmaz Vatan sevgisiyle bu topraklara adım atan her bir insan, hem şehitlerin ruhunu yaşatıyor hem de geleceğin Karabağını inşa ediyor. Bu dönüş yalnızca bir göç değil, asırların hasretine son veren muhteşem bir kavuşma, milli gururun, tarihi adaletin yeniden tesisi oldu.
Karabağ artık Azerbaycanlıların yarını, umudu ve gelecek nesillerin vatan okuludur. Bu mukaddes diyar her birimiz için tükenmez ilham, milli ruhun kaynağıdır. Burada her taş, her pınar, her kayalık kahramanlığımızın izlerini taşır; her karış toprak şehitlerimizin mübarek kanıyla yoğrulmuş bir yemin mekânı, bir emanet evidir. Karabağ yalnızca coğrafi bir alan değil, aynı zamanda halkımızın hafızası, tarihimizin canlı şahididir.
Bu topraklar üzerinde inşa edilen yeni hayat gelecek nesillere hem gurur hem de sorumluluk duygusu aşılayacaktır. Bu yurt her Azerbaycanlıya öğretecek ki, Vatanı sevmek – onu korumak, Vatanı korumak – onu yaşatmak, yaşatmak ise gelecek nesillere bütün ve şerefli bir miras bırakmak demektir.
Burada yükseltilecek her ev, yapılacak her yol, restore edilecek her abide halkımızın hem gücünün hem de birliğinin simgesine dönüşecektir. Karabağ yarının nesillerine yalnızca güzellik ve zenginlik değil, aynı zamanda onurlu bir tarih, fedakârlığın en yüce örneğini miras bırakacaktır.
Karabağ bizim varlığımızın, milli kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu topraklar üzerinde kurulan hayat gelecek nesillere daima hatırlatacaktır ki, özgürlük, bağımsızlık ve toprak sevgisi ebedi değerlerdir ve onları korumak her bir Azerbaycanlının kutsal görevidir.