Kurban; Allah’a teslimiyetin, takvanın, adaletin, kulluğun ve ahlakın adıdır.

Kurban Allah için en çok sevdiğin kanını akıtmaktır.

Ne ilginç ki Kurban sadece takvadan uzak kan akıtmak olmuş.

Bugün kurban bağış adıyla etlik olmuş.

Sormak gerekir: Ey Müslüman, senin kurbanın ne?

Allah’ın önünde en çok sevdiğin senin kurbanın olmalı.

Kurban deyince çoğumuzun aklına hayvan kesmek gelir.

Et, kan, kurbanlık seçimi, şartlar, yaşlar, dişler...

Bunlar konuşulur, anlatılır, öğretilir.

Ama asıl mesele nedir?

Kurban Hz. İbrahim gibi Allah’a teslim olmanın adı.

Hz. İsmail gibi boynunu bıçağa vermenin cesareti.

Hz. Hacer gibi çok sevdiği oğlunu Allah’a kurban etmenin anası.

Kurban sarayda yezit olmaktansa, Allah yolunda Hz. Hüseyin olmayı tercih edenlerindir.

Allah bizim etimize, kanımıza muhtaç mı?

Elbette hayır.

“Allah’a ulaşan sadece sizin takvanızdır.”

Demek ki kurban; bizim iç dünyamızın, Allah’a bağlılığımızın, dünya sevgisini aşma gayretimizin sembolüdür.

Kurban, müminin hayat sınavıdır.

Kurban olmayanın kurbanı olmaz.

Kurban, en çok sevdiğinden vazgeçebilme cesaretidir.

Tıpkı Hz. İbrahim gibi…

Tıpkı Hz. İsmail gibi…

Tıpkı Hz. Hacer gibi…

Ve tıpkı Kerbela’da zalimlere boyun eğmeyen Hz. Hüseyin gibi…

Kurban; zalimin zulmüne boyun eğmeyip hak uğruna can verenlerin adıdır.

Kurban Gazze’de vahşice boğazları kesilen mazlum çocukların, kadınların suçsuz Müslümanların adıdır.

Zalimlere, Yezitlere, adaletsizliklere karşı direnenlerin sembolüdür.

Bugün hâlâ konuştuğumuz şeyler hayvanın yaşı, gözü, boynuzu, kilosu…

Ama kesen kişinin kalbi, dili, ticareti, siyaseti, ahlakı konuşulmuyor.

Hayvanın eksikleriyle kurban geçerli mi diye soruluyor, ama "Kesenin eksikleriyle kurban geçerli mi?" diye sorulmuyor.

Haramlardan sakınmış mı?

Kul hakkı yememiş mi?

Yetimin hakkına el uzatmamış mı?

Gözünü, dilini, kalbini temiz tutmuş mu?

Hayatı Kur’an’la uyumlu mu?

Peygamberim yaşam biçimi örnekliği hayatının içinde mi?

İşte asıl mesele bu.

Kurban, sadece bıçakla kesilen bir ritüel değil, kalple yapılan bir teslimiyettir.

Senin kurbanın, en çok sevdiğindir.

Hz. İbrahim için İsmail’di.

Senin için servetin mi?

Evladın mı?

Makamın mı?

Şöhretin mi?

Gururun mu?

Kibirin mi?

Sana soruyorum:

Senin kurbanın ne?

Unutma:

Kurban olmayanın kurbanı olmaz.

Kurban olmak; kulluğu yalnızca Allah’a has kılmak ve tevhit üzere bir hayat sürmektir.

Müslümanca yaşayıp, İslam’ın ölçülerine uygun kesilen, yetimlere, fakirlere ulaşan tüm kurbanlar mübarek, bereketli ve kabul olsun.

Bayramınız mübarek olsun.