Ülkede suni gündemler ağı her geçen gün çoğalıyor.

İnsanlar ekonomi derdinde.
Gençler önce iş, aş, sonra eş diyor.
Sanayiciler ara elaman bulamıyor.
Okulu bitiren devletten iş bekliyor.
Asgari ücretli geçim derdinde yetmiyor diyor.
Emekli maaşım yetmiyor bu parayla ay gelir mi diyor.
Köylü ekimde şikâyet ediyor.
Hayvancı girdilerden dertli.
İşletmeciler aldığımız mamullerin artışı piyasamı daraltıyor diyor.
Fabrikatör Euro dolar artıyor ihracatımızca ithalatımızda dengeyi bulamıyoruz diyor.
Esnaf masraflardan şikâyet ediyor.
İktidar kendi halinde memnun görünüyor.
Ülke genelinde şehirlerde, kasabalarda, köylerde cinayetler artıyor.
Cinayet kan görmek artık sıradan olmuş gözüküyor.
Diyarbakırlı Narin aylarımızı aldı hala katil kim belli olmadı.
Narin’in suçsuz, günahsız, zarif cansız bedeni toprakla buluştu fakat katil kim beli olmadı.
Günlerce konuşuldu, tartışıldı ama sonuç netleşmedi.
Bir türlü katil bulunamıyor ölüm olayı gizemini koruyor netlik kazanamadı.
Narin’in katili bulunmadan niye, kim nasıl öldürdü tartışmaları sürerken gündeme Rojin kızın kayıp haberleri geldi.
Günler sonrası Van gölü kenarında cansız bedenine ulaşıldı sonuç yine aynı katil ya da katiler netleşmiş değil.
Buna benzer ülke genelin o kadar çok cinayet haberleri yayınlanıyor ki.
Baba katileri ortalıkta cirit atıyor.
Kadınlar, kızlar, masun, suçsuzlar katlediliyor.
Mafya sokak çatışmalarına ara vermiyor.
İnsanlar sokaklarda yürüyemez, konuşmaz birbirine selam veremez olmuş durumda geziyor.
Hırsızlık olayları artarak devam ediyor.
Hırsızlığın her türü sosyal medyada yayınlanıyor.
Cinayetlerin, gaspların, soygunların önü, arkası hiç alınamıyor.
Tarım bakanlığı gıda denetliyor domuzlaşmış para tapıcılarını güncelliyor.
Yediğimiz birçok gıdanın sağlığımıza zararlı olduğu günlerdir anlatılıyor tartışılıyor güya insanlar bilgilendiriliyor.
Aklımıza gelen yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız gıdalarda katkı malzemelerinde yapılan hile ve domuzluk konuşuluyor.
Marka firmaların adları basında dolaşıyor.
Tek, çift tırnaklı, kanatlı havyaların etleri gündemde oluyor.
Birçok markalarda domuz eti tespit edildiği basında konuşuluyor.
Marka olmuş, marka diye insanların yediği gıdalar sağlıkta zehir saçıyor.
Haram olduğunu bile bile Müslüman insanların gittiği lokantalarda et, köfte, kıyma aklınıza gelen gıda ile ilgi tüm mamullerin içinde domuz eti karışım var deniyor.
En çok konuşulan Halkın uğrak yerlerinde köfteci Yusuf gündeme geliyor.
Alınan numunelerde domuz eti çıktığı söylentileri her kesimin gündeminde düşmüyor.
Yok, yapmazmış, yok niye yapasınınmış değerli dostlar insanlar domuzlaşmaya görsün, et ne ki her şeytanlığı yaparlar.
Her türlü haramı yerler, şeytanlığı hileyi, düzenbazlığı, sahtekârlığı yaparlar suçu da domuza atarlar.
Bunların yaşadığı ülke sözde Müslüman, yapanlarda Müslüman, satanlarda Müslüman, tüketenlerde Müslüman.
Tüketen bilmiyor satan domuzluk ediyor servetine tapıyor.
Bütün gıdalarda hile yapıp da sonra camiye koşan domuzlar ahlaklanmada domuzluğun önüne geçilmez derim.
Önce tanrısı dünyalık olanlardan ve maddeye yani paraya servete tapanlardan Allah sığınmak lazım.
Çarşının, pazarın yeryüzün en büyük şeytanı bunlar.
Sahte gıdacıları bir kenara çekilince.
Bu sefer gündeme hastanelerde bebek katileri geldi.
Yanı sağlıkta domuzlaşanlar günlerdir televizyon kanlarında evirip çevirip halkın gündemine alıyorlar.
Sağlıkta cani, zalim, katliamcı çete sürüsü bugün mu çıktı dersiniz.
Yıllardır bunlar var ve ne hikmet ise televizyon kanallarında mağdurlar olaylar çıkınca konuşuyorlar bugüne kadar bu mağdurlar neredeydi de bugün gündem oldular dersiniz.
Değerli okurlar her haltı yiyip de domuza atanlardan kurtulmadan düzlüğe çıkamayız.