Azerbaycan, kökleri çok eski zamanlara dayanan milli ve manevi değerleriyle dünyada tanınmıştır.
Azerbaycan, kökleri çok eski zamanlara dayanan milli ve manevi değerleriyle dünyada tanınmıştır. Bu değerler, halkımızın yaşam tarzını, dünya görüşünü, kültürünü ve sanatını şekillendirmiştir. İnsanlığın yüzyıllar boyunca qazandığı təcrübə göstərir ki, kültür ve sanatın gelişiminde liderlerin rolü tartışılmazdır. Güçlü ve vizyon sahibi liderlere sahip devletler ve milletler, yüksek gelişim sürecinden geçmiş ve tarihî başarılar elde etmişlerdir. Böyle liderler, Azerbaycan halkının tarihinde de yetişmiş, ülkemizin gelişiminde, devletçiliğimizin güçlenmesinde ve milli-manevi değerlerimizin korunmasında önemli rol oynamışlardır.
Bu liderler arasında Ulu Önder Haydar Aliyev, örnek faaliyetleri ve ileri görüşlü siyasetiyle özel bir yere sahiptir. O, aydınlatıcı çalışmalarıyla halkımızı bağımsızlığa kavuşturmuş, devletçiliğimizin güçlenmesinde ve milli-manevi değerlerin korunmasında büyük hizmetler göstermiştir. Haydar Aliyev’in liderliği altında Azerbaycan hem devlet yönetimi hem de kültür alanında yeni bir gelişme dönemine adım atmıştır.
XX. yüzyılda halkımızın kültürel yaşamında yeni bir dönem başlamıştır ve bu dönemin adı Ulu Önder Haydar Aliyev ile özdeşleşmiştir. Onun faaliyetlerinin temel amacı, milli-manevi değerlerin korunması, geliştirilmesi ve dünya çapında tanıtılması olmuştur. Haydar Aliyev’in gösterdiği özen ve ilgi sayesinde Azerbaycan’ın kültürel ve manevi yaşamında büyük bir yükseliş yaşanmış, sanat ve kültürümüzün hemen hemen tüm alanları bir gelişme dönemi geçirmiştir.
Bu gelişme yalnızca ülke içi faaliyetlerle sınırlı kalmamıştır. Haydar Aliyev’in girişimiyle yurt dışında Azerbaycan kültür ve sanat günleri düzenlenmiş, bu etkinlikler kültürler arası diyaloğun gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu tür organizasyonlar sayesinde Azerbaycan kültürü dünya çapında tanınmış, ülkemiz hakkında doğru ve zengin bir imaj oluşmuştur. Bununla birlikte, halkımızın zengin edebiyatı, müziği, resim ve tiyatro sanatı uluslararası arenada hak ettiği yeri almıştır.
Ulu Önder’in kültür politikası yalnızca yüksek düzeyli etkinliklerin düzenlenmesinden ibaret değildi. O, aynı zamanda sanat insanlarının yaratıcılığını desteklemiş, onların yeni eserler üretmeleri için uygun ortam hazırlamıştır. Devlet düzeyinde bireysel bursların, ödüllerin verilmesi, anma günlerinin, uluslararası konferans ve festivallerin düzenlenmesi Haydar Aliyev’in kültüre verdiği önemin açık bir göstergesidir. Bu ilgi ve destek sayesinde Azerbaycan sanatçıları hem ülkede hem de yurt dışında büyük bir saygınlık kazanmışlardır.
Haydar Aliyev, Müzisyen Müslüm Magomayev ve Süleyman Demirel
Ulu Önder’in kültür ve sanat politikası, genç nesillerin milli-manevi değerlere bağlılığını güçlendirmiş, onları milli miras ve tarihî değerlerimizin korunması uğrunda çalışmaya teşvik etmiştir. Azerbaycan’ın kültürel mirasının korunması ve geliştirilmesi amacıyla hayata geçirilen projeler, gelecek nesiller için örnek teşkil etmiştir. Böylece Haydar Aliyev’in faaliyetleri, Azerbaycan kültürünün dünya çapında tanınmasında, milli-manevi değerlerimizin korunmasında ve genç kuşaklara aktarılmasında belirleyici bir rol oynamıştır. Onun stratejisi sayesinde Azerbaycan kültürü hem milli kimliğimizin temel dayanaklarından birine dönüşmüş hem de ülkemizin uluslararası saygınlığını artırmıştır.
Kültürü halkın en büyük zenginliği olarak gören Ulu Önder Haydar Aliyev, milli-manevi değerlerin korunması, tanıtılması ve yeni estetik anlayışa sahip eserlerin oluşturulması için her zaman elinden geleni yapmıştır. Onun liderliği döneminde, 1993–2003 yılları arasında Azerbaycan devleti kültür ve sanat alanında önemli uluslararası girişimlere katılmıştır. Bu dönemde ülkemiz;
- “Silahlı çatışmalar sırasında kültürel değerlerin korunması”,
- “Dünya kültürel ve doğal mirasının korunması” ve
- “Arkeolojik mirasın korunması”
gibi önemli uluslararası sözleşmelere taraf olmuş, aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin kültür ve siyaset departmanı ile yakın iş birliği yürütmüştür.
Bu iş birliği sonucunda uygulamaya konulan programlar, Azerbaycan kültürünün dünya çapında tanınmasına, sanat alanındaki yeniliklerin ve modern eğilimlerin ülkeye taşınmasına büyük katkı sağlamıştır.
Haydar Aliyev ve Halk Sanatçıları
Haydar Aliyev’in kültür politikasının en önemli yönlerinden biri, sanat insanlarına devlet desteği sağlanması olmuştur. Bu kapsamda sanatçılara bireysel burslar, devlet ödülleri ve fahri unvanlar verilmiş, önemli şahsiyetlerin jübileleri ve anma törenleri devlet düzeyinde coşkuyla kutlanmıştır. Sovyet döneminde böyle etkinlikler ve fahri unvanlar sanatçılar için asla öngörülmemişti. Haydar Aliyev bu adımıyla milli sanatımızın gelişmesine ve sanatçılarımızın geniş bir şöhret kazanmasına zemin hazırlamıştır.
Ulu Önder’in ilgisi yalnız çağdaş sanat insanlarına değil, aynı zamanda Azerbaycan’ın büyük klasiklerinin mirasına da yönelmişti. O, ünlü bestecilerin, ressamların, sinema ve tiyatro sanatçılarının jübilelerinin devlet düzeyinde kutlanmasına özel önem vermiş, onların sanatsal arayışlarını yüksek takdirle karşılamıştır. Azerbaycan’da Üzeyir Hacıbeyli, Hüseyin Cavid, Celil Memmedkuluzade, Memmed Said Ordubadi, Cefer Cabbarlı, Bülbül, Semed Vurgun, Niyazi ve diğer büyük şahsiyetlerin anı-müze evlerinin, hatıra müzelerinin ve bölgesel tarih müzelerinin kurulması girişimi de bizzat Ulu Önder’e aittir. Bu girişimler, Azerbaycan halkının kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması bakımından tarihî bir öneme sahiptir.
Milli bağımsızlık ideolojisi ışığında gerçekleştirilen etkinlikler, Haydar Aliyev’in millî-manevî geçmişe olan sevgisini ve halkın geleceğine duyduğu inancı yansıtıyordu. Sosyalist ekonomik sistemin çökmesinden sonra görsel sanat temsilcilerinin maddi durumunun zorlaştığını dikkatle göz önünde bulunduran Ulu Önder, onların yurt dışında sergilerinin düzenlenmesi, eserlerinin tanıtılması ve sanata dair alınan her kararın Azerbaycan sanatının gelişimi ile uluslararası düzeyde tanınmasına yönlendirilmesine özel önem vermiştir.
Aynı zamanda, Haydar Aliyev kültürün sadece maddi destekle yaşatılamayacağını iyi biliyordu. O, genç nesillerin milli-manevi değerlere bağlılığını artırmak, yaratıcılık potansiyellerini geliştirmek ve Azerbaycan kültürünü dünya çapında tanıtmak için sürekli yeni girişimlerde bulunmuştur. Ulu Önder’in bu girişimleri sayesinde Azerbaycan kültürü hem ülke içinde hem de dışında tanınmış, sanatçıların eserleri geniş kitlelere ulaşmış ve ülkemizin uluslararası itibarı güçlenmiştir.
Sonuç olarak, Haydar Aliyev’in faaliyetleri Azerbaycan kültürü ve sanatının gelişiminde, milli-manevi değerlerin korunmasında ve genç nesillere aktarılmasında belirleyici bir rol oynamış, halkımızın kültürel zenginliklerinin gelecek kuşaklara aktarılmasına sağlam bir temel oluşturmuştur.
Ulu Önder’in sanat insanlarına gösterdiği ilgi ve özen, yaratıcı kişilerle kurduğu samimi dostluk ilişkileri, ona yalnızca ulusal düzeyde değil, aynı zamanda sanat çevrelerinde de büyük saygı ve itibar kazandırmıştır. Onun ilgisi ve desteği, her bir sanatçının yaratıcılık potansiyelini geliştirmeye, yeni estetik arayışlara yönelmeye ilham vermiştir. Haydar Aliyev çok iyi biliyordu ki, kültür bir milletin milli ruhunun, manevi değerlerinin ve devletçiliğinin temel taşıdır. Bu nedenle, yaşadığı dönemin siyasi ve ekonomik zorluklarından bağımsız olarak Azerbaycan kültürünün gelişimi ve refahı için verimli, sürdürülebilir ve stratejik çalışmalar yürütmüştür.
Milli devletçilik değerlerinin sağlamlığının temeli, güçlü, zengin ve manevi bakımdan derin bir kültürdür. Ulu Önder’e göre gelecekteki başarılar yalnız ekonomik ve siyasi gelişimle değil, aynı zamanda sağlıklı bir toplumun inşası, köklü milli-manevi değerlerin yeni nesillere aşılanması ve yaratıcılığın teşvik edilmesiyle mümkün olabilirdi. Onun bu alandaki hizmetleri, uyguladığı politika ve başlattığı girişimler Azerbaycan’ın milli kültür tarihinde silinmez, kalıcı izler bırakmıştır.