Anahtar Parti STK İlişkileri Genel Başkan Yardımcısı Hayati Çetin ile Çevre, Şehircilik, Afet ve Su Politikaları Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali Gürkök, maden araştırmalarıyla ilgili incelemelerde bulunmak ve yetkililerle görüşmeler yapmak üzere Kırşehir’e geldi.
Anahtar Parti heyetine, Nevşehir, Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir’in il başkanları da eşlik etti. Gün boyu maden çalışmaları ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu üzerine incelemelerde bulunan heyet, ardından Anahtar Parti Kırşehir İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yaptı.
“Maden Çalışmaları Bölgeyi Tehdit Ediyor”
Açıklamada konuşan Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali Gürkök, Kırşehir’de gerçekleştirilen maden arama ve sondaj çalışmalarının sadece Kırşehir’i değil, İç Anadolu Bölgesi’nin tamamını etkileyecek bir çevre felaketine yol açabileceğini belirtti.
Gürkök, özellikle Seyfe Gölü’nün kuruma tehlikesine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Yapılan çalışmalar sonucunda Seyfe Gölü’nün kuruması, göç eden kuşların yaşam alanlarını yok edecek ve ekolojik dengeyi geri dönülmez biçimde tahrip edecektir. Bu yalnızca Kırşehir için değil, tüm Türkiye için büyük bir kayıp olacaktır.”
“Su Biterse Hayat Biter”
Anahtar Parti temsilcileri, yeraltı su kaynaklarının hızla tükenmesi ve sondaj faaliyetlerinin yanlış su politikalarıyla birleşmesinin, tarım ve hayvancılığı doğrudan tehdit ettiğini vurguladı. Gürkök, “Su biterse hayat biter, hayat biterse şehir biter. Biz yaşamı, toprağı ve geleceğimizi savunuyoruz.” dedi.
Stratejik Öneriler Paylaşıldı
Parti tarafından hazırlanan raporda, maden faaliyetlerinin durdurulması ve su kaynaklarının korunmasına yönelik stratejik öneriler de yer aldı. Buna göre;
1.000 sondajla başlayan tahribatın derhal durdurulması,
DSİ görüşü alınmadan ve ÇED süreci tamamlanmadan hiçbir adım atılmaması,
Maden Kanunu’ndaki çevreyle çelişen maddelerin acilen değiştirilmesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca, “Modern Sulama Seferberliği”, “Yeraltı Suyu Yönetimi”, “Atıksu Yeniden Kullanımı” ve “Yağmur Hasadı” gibi başlıklardan oluşan stratejik su politikaları kamuoyuna duyuruldu.
“Altına Değil, Yaşama Yatırım Yapılmalı”
Anahtar Parti heyeti, altın madenciliği projelerinin bölgenin su kaynaklarını, tarımını ve hayvancılığını tehdit ettiğini vurgulayarak, “Altına değil yaşama; betona değil insana, doğaya ve kültüre yatırım yapılmalıdır” çağrısında bulundu.
“ Diğer Madenlere Ne Olacağı Bilinmiyor”
Gürkök, “ ÇED Raporunda belirtilen ifadede “Üretilen konsantre altın Külçe altın, saf altın elde etmek üzere yurt içi, yurt dışı tesislere gönderilecek. Ancak yapılan araştırmalara göre arama yapılan alanlardan sadece altın değil 36 çeşit maden daha çıkarıldığı görülmüştür. Bunların bir çoğunun değerinin ve miktarının altından daha fazla olduğunun, bu elementler içerisinde Nadir Toprak Elementlerinin de yer aldığı görülmüştür. Yapılan kazılar sonucunda bunlar ayrıştırılmadan ülkemizden gidecek ancak bize sadece külçe altın verileceği ifade edilmektedir. Altın ile birlikte çıkarılan elementlere ne olacağı bilinmiyor.” ifadelerini kullandı.
“Şu an Türkiye’yi Afrikalaştırıyorlar.”
Hayati Çetin ise, bazı elementlerin altından çok daha kıymetli olduğunu vurguladı.
Çetin, “Bu sorunu bölgesel bir sorun olarak görüyoruz. Siyasi bir sorun olarak görmüyoruz. Gençliğimizde bize hep Afrika’yı örnek gösterirlerdi. Şu an Türkiye’yi Afrikalaştırıyorlar. Biz doğru olanı biliyoruz diyen arkadaşlarımıza şunları söylüyorum. Özellikle ülkemizi, Kırşehir’imizi ilgilendiren bu projeyle ilgili siyasi tartışmaları bir kenara atarak doğrunun arkasında kümelenmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
