Kırşehir’in köklü Türkmen kültürünü yaşatan Sıdıklı Büyük Oba Köyü’nde, geleneksel Türkmen Şöleni geniş katılımla gerçekleştirildi. Şölene, Kırşehir Ziraat Odası Başkanı Mevlüt Toprak da katılarak destek verdi. Sıdıklılar Derneği Başkanı Murat Adıyaman’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, hem köy halkı hem de çevre yerleşimlerden gelen vatandaşlar bir araya geldi. Konuşmasında bu şölenin her yıl hasat sonrası geleneksel olarak devam edeceğini belirten Adıyaman, kültürel birlikteliği, dayanışmayı ve geçmişten bugüne taşınan Türkmen değerlerini yaşatmanın önemine vurgu yaptı. Şölende ayrıca Abdallar Derneği, ilk konserini sahneleyerek davetlilere unutulmaz anlar yaşattı.
Bu yılki şölen, bölgenin tarihsel köklerine ışık tutan kültürel bir buluşma olmasının yanı sıra, Sıdıklı köylerinin yüzyıllardır süren gelenek ve yaşam biçimini hatırlatan değerli bir etkinlik oldu. Türkmen Şöleni, hem köy halkının dayanışmasını güçlendiren hem de Sıdıklı aşiretinin tarihini yeni kuşaklara aktaran bir kültür şöleni olarak öne çıktı. Türkmen çadırlarının kurulduğu, yöresel yemeklerin ikram edildiği, halk oyunlarının sahnelendiği etkinlikte, misafirlerin geçmişle bağ kurduğu nostaljik bir atmosfer hâkimdi. Gelen ziyaretçiler, Sıdıklı köylerinin köklü geçmişi, Oğuz boylarına dayanan kimliği ve tarihi yaşam alanları hakkında bilgi edinme fırsatı buldu.
Festivalde Sıdıklılar Derneği Başkanı Murat Adıyaman’ın yaptığı konuşma büyük ilgi gördü. Adıyaman, Sıdıklı aşiretinin Türk kültürünün önemli temsilcilerinden biri olduğunu, kökleri derinlere uzanan bir mirası bugün hâlâ sürdürmenin gururunu yaşadıklarını ifade etti. Her yıl hasat sonrası düzenlenmesi planlanan Türkmen Şöleni’nin, hem köylerin tanıtımına hem de kültürel kimliğin korunmasına katkı sunduğunu dile getirdi. Adıyaman ayrıca, bu şölen sayesinde hem köy halkının bir araya geldiğini hem de gençlerin kendi kültürel miraslarına sahip çıkma bilinci kazandığını belirtti.
Etkinliğin en dikkat çekici bölümlerinden biri de Abdallar Derneği’nin ilk konseri oldu. Bölgenin müzik kültürünü temsil eden ve Orta Anadolu’nun kadim Abdal geleneğini yaşatan müzisyenler, sahnelerinde hem Türkmen ezgilerini hem de yöresel halk türkülerini seslendirdi. Konser, katılımcılar tarafından büyük beğeniyle karşılandı ve yoğun alkış aldı.
Sıdıklı Köylerinin Tarihçesi: Oğuz Boylarından Günümüze Uzanan Bir Yolculuk
Türkmen Şöleni’nin en önemli yönlerinden biri de, bölgenin köklü tarihinin bir kez daha gündeme gelmesiydi. Sıdıklı köyleri, Oğuzların Bozok koluna bağlı Yıldızhan (Beğdili) boyunun Boynuinceli oymağından gelmektedir. Tarihi kaynaklarda belirtildiğine göre, Malazgirt Zaferi’nden sonra Sultan Alparslan’ın emriyle Anadolu’nun Türkleştirilmesi sürecinde Danişment Gazi öncülüğündeki Türkmen birlikleri 1085 yılında Kapadokya’ya kadar ilerlemiş, yerli direnişlere rağmen Anadolu’nun birçok noktasına Oğuz boyları yerleşmiştir.
Boynuinceli oymağının yaylaklarının Develi ve Erciyes Dağı civarı; kışlaklarının ise Aksaray, Hacıbektaş ve Kırşehir olduğu bilinmektedir. Sıdıklı (Sadıklı) aşireti; Herikli, Deller, Karacakurt, Savcılı ve Karacalı gibi Türkmen cemaatleriyle aynı bölgenin kültürel dokusunu oluşturmuştur. Selçuklu döneminde önemli bir Türkmen gücü olarak anılan Sıdıklı boyları, Osmanlı dönemindeki iskân politikalarıyla yerleşik hayata geçmeye başlamıştır.
Sıdıklı Büyük Oba, Orta Oba ve Küçük Oba yerleşimleri Kızılırmak Vadisi’ne yerleşmiş ve buradan Türkiye’nin farklı bölgelerine yayılmıştır. Bu aşiret, yüzyıllar boyunca deve taşımacılığı ve buğurculukla uğraşarak Toroslar’dan İç Anadolu’ya kadar geniş bir coğrafyada ekonomik faaliyet yürütmüştür. 1960’lı yıllara kadar devam eden deve taşımacılığı, Sıdıklı topluluklarının Anadolu’nun ticaret ağında önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
Bugün Sıdıklı köylerinde yaşayan halk, ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla geçimini sürdürmektedir. Köylerden şehirlere ve yurt dışına göç eden büyük bir nüfus olsa da, Sıdıklı kültürünün izleri hem bölgedeki yaşamda hem de geleneklerde güçlü biçimde varlığını korumaktadır. Düzenlenen Türkmen Şöleni de bu kültürel mirasın korunmasına yönelik önemli adımlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
