Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Kırşehirli hemşehrimiz Prof. Dr. Ergün Seyfeli, pandemi sonrası kalp sağlığında yaşanan ciddi artışlara dikkat çekmek amacıyla kaleme aldığı köşe yazısında; dünya genelindeki kalp hastalığı istatistiklerini, Türkiye’deki ölüm oranlarını, genç yaşlarda artan kalp krizlerini, tanı yöntemlerini ve korunma yollarını kamuoyuyla paylaştı. Prof. Dr. Seyfeli, pandemiden sonraki dönemde kalp krizi yaşının 40’ın altına kadar düştüğünü vurgulayarak, özellikle gençleri ve aileleri erken müdahale konusunda uyardı.
Dünya genelinde kalp ve damar hastalıkları, halen en yaygın ölüm nedenlerinin başında yer almayı sürdürüyor. Prof. Dr. Ergün Seyfeli’nin paylaştığı verilere göre, günümüzde dünyada yaklaşık 300 milyon insan kalp hastası, yaklaşık 2 milyar insan ise kalp hastalığı riski taşıyor. Türkiye’de ise her yıl 200 ila 250 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu acı tablo, ülkedeki her 3 ölümden 1’inin kalp hastalıklarına bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Pandemi süreciyle birlikte hem hastalık oranlarında hem de kalp krizlerine bağlı ölümlerde ciddi bir artış yaşandığına dikkat çekiliyor.
Prof. Dr. Seyfeli, pandemi öncesi dönemlerde kalp hastalıklarının genellikle 40 yaş sonrası artmaya başladığını, 50-65 yaş aralığında ise en yüksek seviyeye ulaştığını ifade ederken; pandemi sonrası bu tablonun dramatik şekilde değiştiğini belirtiyor. Özellikle son yıllarda 30-35 yaş grubundaki gençlerde bile kalp krizlerinin sıklaştığını vurgulayan Seyfeli, bunun en büyük nedenleri arasında stres, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme ve pıhtılaşma bozukluklarını gösteriyor.
Kalp krizinin belirtilerine ilişkin hayati uyarılarda da bulunan Prof. Dr. Seyfeli, şu belirtilerin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ediyor:
Kalbin orta bölgesinde baskı tarzında, sıkıştırıcı, ezici göğüs ağrısı, bu ağrıya eşlik eden soğuk terleme, çarpıntı ve nefes darlığı. Bu belirtiler genellikle 5 ila 15 dakika arasında sürüyor. Ancak 20 dakika ve üzerindeki şikayetler artık kesin kalp krizi olarak değerlendirilmeli ve hastanın ivedilikle ambulansla hastaneye ulaştırılması gerekiyor. Seyfeli’ye göre, bu tür şikayetler bir kez yaşandıysa mutlaka tekrar etme ihtimali bulunuyor.
“Genç hastalar, kalp krizi geçirebileceklerini akıllarına getirmiyorlar” diyen Prof. Dr. Ergün Seyfeli, genç yaş grubundaki kalp krizi vakalarında ölüm oranlarının yüzde 30 daha fazla olduğunu vurguluyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, gençlerin kendilerini risk grubunda görmemeleri ve hastaneye başvurmakta gecikmeleri olarak gösteriliyor. Gençlerde kalp krizlerinin çoğunlukla pıhtılaşma sonucu ani geliştiği, buna bağlı olarak da ritim bozukluğu nedeniyle ani ölümler yaşandığı ifade ediliyor. Seyfeli, özellikle ilk bir saat içinde yapılacak müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunun altını çiziyor.
Kalp hastalıklarının yüzde 80’inin değiştirilebilir risklere bağlı olduğuna dikkat çeken Seyfeli, başlıca risk faktörlerini ise şu şekilde sıralıyor:
Şeker hastalığı
Yüksek tansiyon
Yüksek kolesterol
Sigara ve alkol kullanımı
Hareketsiz yaşam
Yoğun stres
Bunların yanı sıra ileri yaş ve ailede genetik kalp hastalığı öyküsü bulunan bireylerin de yüksek risk grubunda yer aldığı belirtiliyor. Prof. Dr. Seyfeli, 40 yaşını geçen herkesin mutlaka düzenli kalp kontrollerini yaptırması, ailesinde erken yaşta kalp krizi geçiren varsa ise 30-35 yaşlardan itibaren periyodik kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Kalp hastalıklarının tanısının günümüzde artık oldukça kolay konulabildiğini belirten Seyfeli, öncelikle hastanın şikayetlerinin dikkatle dinlenmesinin hayati önem taşıdığını ifade ediyor. Gerekli durumlarda ise EKG, Efor testi, EKO ve tomografik (sanal) anjiyo gibi gelişmiş yöntemlerle yüzde 90’a varan doğruluk oranıyla damar tıkanıklıklarının tespit edilebildiğini aktarıyor. Prof. Dr. Ergün Seyfeli’nin bu uyarıları, pandemi sonrası dönemde kalp sağlığı konusunda toplumun daha bilinçli olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sererken, erken teşhisin ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının hayati önem taşıdığı gerçeğini güçlü şekilde vurguluyor.


