Türkiye genelinde olduğu gibi Kırşehir’de de geniş bir hayran kitlesine sahip olan Türk sanat müziğinin usta yorumcusu Muazzez Abacı, 12 Kasım 2025 Çarşamba günü, İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kırşehirli vatandaşların da eserleriyle büyüdüğü, şarkılarına büyük ilgi duyduğu Abacı’nın vefat haberi, hem müzik dünyasında hem de sevenleri arasında büyük bir üzüntü yarattı. Usta sanatçının ölümünün ardından Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Kırşehir’de de sosyal medya üzerinden taziye mesajları paylaşıldı. Türk sanat müziğinin en güçlü kadın seslerinden biri olarak kabul edilen Abacı, ardında unutulmaz eserler ve nesiller boyu sürecek bir sanat mirası bıraktı.

Muazzez Ersoy 3 1

Türk Sanat Müziğinin “Devlet Sanatçısı” Unvanlı Efsanesi

Tam adı Hicran Muazzez Abacı olan sanatçı, 12 Kasım 1947 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Müziğe olan yeteneğini erken yaşlarda fark eden Abacı, 1966 yılında Ankara Radyosu’nda açılan sınavı kazanarak profesyonel müzik hayatına adım attı. Kısa sürede güçlü sesi, sahne hakimiyeti ve yorum gücüyle dikkat çekmeyi başaran usta sanatçı, 1973 yılında çıkardığı ilk plağı “Bir Sen Kaldın İçimde” ile müzik piyasasında adından söz ettirdi.

1970’lerden itibaren İstanbul’da gazino kültürünün en önemli assolistleri arasına giren Abacı, hem klasik hem de çok sesli Türk müziğini geniş kitlelere ulaştıran sanatçılar arasında yer aldı. Bu yönüyle Türk sanat müziğinin modernleşmesinde önemli bir misyon üstlendi. Kariyeri boyunca çok sayıda 45’lik, albüm ve LP kaydı yapan Abacı, özellikle 1990 yılında yayınlanan “Vurgun” albümüyle kırdığı satış rekorları sayesinde Türkiye’nin en çok dinlenen sanatçıları arasında zirveye oturdu. Sesi, yorumu ve sahne duruşuyla hem müzik eleştirmenlerinin hem de halkın takdirini kazanan Abacı, 1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanına layık görüldü. Bu unvan, Türkiye’de yalnızca müziğe değil, kültür ve sanat hayatına yaptığı kalıcı katkıların bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

M U A Z Z E Z A B A C I

Âşık Paşa’nın Mirası Gün Yüzüne Çıkıyor
Âşık Paşa’nın Mirası Gün Yüzüne Çıkıyor
İçeriği Görüntüle

Muazzez Abacı’nın Şarkıları Neden Bu Kadar Sevildi?

Türk sanat müziğinin efsane ismi Muazzez Abacı, güçlü sesi, kusursuz yorumu ve sahnedeki asaletini yıllarca koruyarak Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Kırşehir’de de derin bir sevgi kazandı. Müzik kariyerinin her döneminde geniş kitlelere hitap etmeyi başaran Abacı’nın şarkılarının neden bu kadar sevildiği, onun sanat dünyasındaki yerini ve etkisini daha da anlamlı kılıyor.

1. Benzersiz Bir Ses ve Yorum Gücü

Muazzez Abacı’nın şarkıları sevilmesinin en büyük sebeplerinden biri, hiç kuşkusuz onun tek ve tekrarı olmayan güçlü sesi. Geniş ses aralığı, pürüzsüz tonlaması ve duyguyu en ince ayrıntısına kadar yansıtabilme yeteneği, onu kendi kuşağının en öne çıkan isimlerinden biri yaptı.

Abacı, yalnızca bir şarkı söylemiyor, şarkının ruhunu seyirciye aktarıyordu. Her eseri yorumlarken nota kadar duyguya da sadık kalması, onu diğer yorumculardan ayıran en belirgin özelliklerden biriydi.

2. Türk Sanat Müziğini Halkla Buluşturan İsimlerden Biri Oldu

1970’lerden itibaren gazino sahnelerinin aranılan ismi hâline gelen Abacı, klasik Türk sanat müziğini geniş kitlelerle buluşturan öncü sanatçılardan biri oldu.
O dönemde yüksek musiki ekolüne ait eserleri, sade ama etkili bir yorumla halka ulaştırması, onun müziğinin toplumun her kesimi tarafından benimsenmesini sağladı.

Kırşehir gibi sanat müziği kültürünün güçlü olduğu şehirlerde Abacı’nın eserleri bu nedenle uzun yıllar boyunca listelerin en üstünde yer aldı.

3. “Vurgun” Albümüyle Zirveye Çıktı

Muazzez Abacı’nın 1990’da yayımladığı “Vurgun” albümü, Türk müzik tarihinde bir fenomen oldu. Satış rekorları kıran albüm, sanatçının güçlü yorumunu zirveye taşıdı. Bu albümde yer alan birçok eser, yıllar boyunca düğünlerde, özel günlerde ve radyo programlarında en çok tercih edilen şarkılar arasında yer aldı. Muazzez Abacı’nın şarkıları, çoğu zaman aşk, ayrılık, özlem ve hüzün temalarını işliyordu. Onun yorumunda bu duygular öylesine gerçekti ki dinleyenlerle arasında güçlü bir bağ kuruyordu. “Vurgun”, “Söylemem Derdimi Kimseye”, “Sensiz Olmaz”, “Bir Garip Yolcu” gibi eserler, insanların kendi hayatlarında yaşadıkları duygularla örtüştüğü için yıllarca gönüllerde yer etti.

4. Sahnede Asalet ve Disiplin

Muazzez Abacı, sahneye çıktığında yalnızca şarkı söyleyen bir sanatçı değil, adeta bir müzik elçisi gibiydi. Sahnede duruşu, nezaketi, bir sanatçının taşıması gereken zarafeti temsil ediyordu. Bu yönüyle hem müzik çevrelerinin hem de dinleyicilerin saygısını kazanmayı başardı.

5. Her Kuşağa Hitap Eden Nadide Bir Sanatçı

Abacı’nın şarkıları, sadece kendi döneminin değil, sonraki kuşakların da ilgisini çekti. Çünkü onun müziğinde zamanın eskitemediği bir nitelik vardı: samimiyet ve ustalık. Bugün bile birçok genç, onun eserlerini yeniden yorumlamaya çalışıyor; radyo programlarında ve dijital platformlarda Abacı’nın şarkıları yoğun ilgi görüyor.

Muhabir: BETÜL AKEREN