Kırşehir’in adının kökeni hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Kırşehir, köklerini Hititler dönemine kadar uzatıyor. Ancak, bu kadim toprakların o zamanlar nasıl adlandırıldığı hala bir sır perdesi ardında saklı. Arkeolojik bulgular, M.Ö. 2. yüzyılda kentin Aquae Saravenas (Akova-Saravena) olarak bilindiğini ortaya koyuyor.

Makissos (Macissus) adıyla da anılan bu büyüleyici kent, İmparator I. Jüstinianos döneminde (527-568) yeniden inşa edilerek Jüstinianopolis ismini aldı. Fakat, kentin ismiyle ilgili değişimler bununla sınırlı kalmadı. Uçsuz bucaksız bozkırın ortasında yükselen bu şehre, Türkler "Kır şehri" adını vererek bugünkü Kırşehir isminin temelini attılar. Zamanla halk arasında "Kırşehir" olarak telaffuz edilmeye başlanan bu ad, bazı köylerde hala "Kır şehri" olarak anılıyor.

Rivayetlere göre, Timur’un Anadolu’ya gelişinde Kırşehir halkının direnişi nedeniyle bu toprakları işaret ederek “kırın şehri” demesi, ismin kökenine dair bir diğer ilginç hikaye olarak aktarılıyor. İşte Kırşehir’in, tarihi ve kültürel zenginliğiyle örülü bu büyülü isminin, yüzyılları aşarak günümüze ulaşan öyküsü böyle şekillenmiş.

Geçmişin tozlu sayfalarında gizlenen bu sır, Kırşehir’in benzersiz tarihini ve kültürel dokusunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Her bir ismi, bu toprakların hafızasında derin izler bırakmış ve şehrin ruhunu şekillendirmiş. Kırşehir, yalnızca bir şehir değil, tarihin derinliklerinden bugüne taşınan bir kültür hazinesi olarak yaşamaya devam ediyor.