Kırşehir İl Müftüsü Mustafa Tekin, yaptığı değerlendirmede insanın yaratılışı, ahlakın dinî hayattaki belirleyici yeri, kulluk bilinci ve Kur’an-ı Kerim’in ahlak anlayışı üzerine kapsamlı açıklamalarda bulundu. Tekin, konuşmasında kim olursa olsun insanın Allah katındaki değerinin fiziksel özellikleriyle değil, sahip olduğu ahlak ve yaptığı faydalı işler ile ölçüldüğünü vurguladı. Müftü Tekin, en güzel şekilde yaratılan insana verilen yeteneklerin asıl kıymete dönüşebilmesi için bu özelliklerin doğru, temiz ve faydalı işlerde kullanılması gerektiğini ifade etti.
Tekin, konuşmasının devamında ahlakın İslam binasının temeli olduğunu belirterek, ahlakın yok olması hâlinde dinî yapının da çökeceğini söyledi. İnsanın yaratılış itibarıyla tertemiz olduğunu, günahların ise sonradan edinilen arızî durumlar olduğunu ifade eden Tekin, kötülükten arınmanın tövbe ile mümkün olduğunu, tövbe eden kişinin adeta hiç günah işlememiş gibi olduğunu Kur’an ve hadislerle aktardı. Peygamber Efendimiz’in ahlakının Kur’an olduğunu hatırlatan Tekin, Müslüman’ın kurtuluşunun ahlakını, vicdanını ve nefsini arındırmasına bağlı olduğunu belirtti.
Ahlakın din, hukuk, mimari, ekonomi ve toplumsal yaşamın özü olduğunu söyleyen Tekin, “Ahlak giderse kulluk biter” sözleriyle konunun önemini vurguladı. Vicdanı rahatsız eden ve insanların bilmesini istemediği her şeyin kötülük olduğunu belirten Tekin, güzel ahlakın ise doğruluk, adalet, sabır, tevazu, hayâ, bağışlama, zandan kaçınma, iftira etmemek ve yalan söylememek gibi erdemlerle sabitlendiğini ifade etti. Kur’an’ın bu erdemleri emreden bir ahlak kitabı olduğunu belirten Tekin, Müslümanın her davranışında bu değerleri yaşatması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında nefsi arındırmanın önemine de değinen Tekin, Kur’an’daki “Andolsun ki nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir” ayetini hatırlatarak, kurtuluşun ancak nefsin temizlenmesiyle mümkün olacağına dikkat çekti. İnsanın tıpkı bir altın kâse gibi öz itibarıyla değerli olduğunu belirten Müftü Tekin, kişinin işlediği günahların fıtratındaki cevheri yok edemeyeceğini, tövbe ile yeniden arınabileceğini ifade etti.
Tekin, insanların fıtrat gereği iyiyi sevdiğini, kötülüğe meyil etse bile kalbinin daima iyiden yana olduğunu söyleyerek, Kur’an ve Sünnet’in bu iyiliği besleyen en güçlü kaynak olduğunu kaydetti. Hz. Aişe’nin “O’nun ahlakı Kur’an idi” sözünü hatırlatan Tekin, Peygamber Efendimizin ahlakının Müslümanlar için en büyük örnek olduğunu ifade etti. Ayrıca, Müminûn Suresinde müminlerin özelliklerinin anlatıldığını söyleyerek, bu surede yer alan huşû, ihlas ve nezaket gibi özelliklerin birer ibadet niteliği taşıdığını dile getirdi.
Son olarak Müftü Tekin, insanın Allah katındaki değerinin, sahip olduğu özelliklerle değil, bu özellikleri nasıl kullandığıyla ölçüleceğini belirterek, güzel ahlakın Allah katında en yüksek mertebeye ulaştıran haslet olduğunu ifade etti. Tekin, “Allah katında sağlam insan ile sakat insanın hiçbir farkı yoktur; ikisine de veren Allah’tır” sözleriyle insanın değerini fiziksel durumuna bağlayan anlayışı reddetti. Kur’an’ın ahlakı inşa eden bir kitap olduğunu belirten Tekin, “Cenab-ı Hak, Efendimizin ahlakıyla ahlaklanmayı cümlemize nasip eylesin” diyerek açıklamalarını tamamladı.





