Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Üyesi, usta gazeteci Yavuz Donat, KGK’nın Azerbaycan’da düzenlediği 2. Medya Buluşmaları kapsamında Azerbaycan’a gitti. Gence’den Şuşa’ya, Hocalı’dan Hankendi’ye uzanan yolculuğunu detaylı bir şekilde kaleme alan Donat, yazı dizisinde hem Karabağ Zaferi’nin izlerini hem de Türk-Azerbaycan kardeşliğinin sahadaki yansımalarını etkileyici bir dille aktardı.

Donat, izlenimlerini kaleme aldığı yazısında Şuşa yolculuğunu şu sözlerle anlattı:

“Gence’den yola çıktık, istikamet Karabağ’ın kalbi Şuşa… Savaşın harabeye çevirdiği coğrafyada yeni yerleşimler, inşaatlar, dağlar, virajlar, sarsıcı hatıralar... Yol zorlu, ama bir o kadar da anlamlı... 1600 metre rakımda bir yayla: Şuşa. Her balkonda Azerbaycan ve Türk bayrakları dalgalanıyor.”

Donat, Şuşa’daki izlenimlerinde, savaşın izlerinin hâlâ silinmediğini, ancak bölgeye yeniden hayat kazandırmak için büyük bir çabanın olduğunu ifade etti. “Şairin dediği gibi ‘Mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü’ olan Türk bayrağı burada kardeşliğin simgesi” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, İkinci Vatan”
Şuşa’da karşılaştıkları Mihriban Hanım’ın içtenliği ve sıcak misafirperverliği yazının duygusal noktalarından birini oluşturdu. Donat, evine davet eden ve “Türkiye bizim anne, baba” diyen Mihriban Hanım'ın gözyaşlarına tanıklık ettiklerini aktardı.

“Çay, sohbet, ısrar… Gözlerinde yılların acısı ve bir o kadar Türkiye’ye duyulan sevgi vardı.”

Çocuklardan ‘Kardeş Ülke’ Nidası
Yolda karşılaştıkları çocukların “Kardeş ülke!” diyerek koşarak sarılması, Türk dizileri ve çocuk programları sayesinde Türkçeyi çok iyi konuşmaları da Donat’ın notları arasında yer aldı.

“Sürdürülebilir Gelecek İçin Adımlar” Projesiyle Uluslararası Başarı “Sürdürülebilir Gelecek İçin Adımlar” Projesiyle Uluslararası Başarı

Zaferin Sembolü: Cıdır Ovası ve ‘Zafer’ Adlı At
Donat, Şuşa zaferinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte katıldığı Cıdır Ovası’ndaki kutlamaları da hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Erdoğan’a hediye edilen atın adı ‘Zafer’di. Aliyev, halay çektiği sırada Paşinyan’a meydan okudu. Bu görüntüler hâlâ hafızalarda.”

Hocalı’nın Acısı Dinmemiş
Yazının en çarpıcı bölümlerinden biri, 1992 yılında Ermenistan tarafından gerçekleştirilen Hocalı Katliamı’na dair izlenimlerdi. Donat, 613 kişinin hayatını kaybettiği, 83’ü çocuk olan bu vahşetin hâlâ unutulmadığını ve halkın gözyaşları içinde hatıralarını yaşattığını ifade etti.

“Zenune Hanım 18 ailesini kaybetmiş. Evine davet etti ama dayanamadık, gitmedik... Ağlıyordu hâlâ.”

Türk Müteahhitleri Sahada, Azerbaycanlılar Türkleri Misafir Biliyor
Yol boyunca Türk mühendislerin ve işçilerin yeniden inşa çalışmalarında aktif rol aldığını belirten Donat, rastladıkları Azeri taksicinin “Türk misafirdir, para almak ayıptır” diyerek kendilerine yol göstermesini, Türk-Azerbaycan kardeşliğinin en sade ve içten örneklerinden biri olarak aktardı.

Hayalet Şehirden Umuda: Hankendi
Savaş sonrası boşalan, Ermeni nüfusun terk ettiği Hankendi’nin şimdi yeniden canlandığını ifade eden Donat, “Her yerde Azerbaycan ve Türk bayrakları dalgalanıyor. Savaşın karanlığından aydınlığa çıkan bir şehir gibi” sözleriyle betimlemede bulundu.

“Türkiye Aşkı Anlatılır Gibi Değil”
Yolculuğun sonunda Bakü’ye dönerken geceyi araçlarında geçirdiklerini belirten Donat, karşılaştıkları her Azerbaycanlının kendilerine sevgiyle yaklaşmasını, “Türkiye aşkı anlatılır gibi değil” sözleriyle tanımladı.

Donat, yazısının sonunda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatı dolayısıyla bir günlüğüne yazılarına ara vereceğini de belirtti.