Değerli basın mensupları, kıymetli hemşehrilerim,
Son günlerde art arda yaşanan depremler, bir kez daha gözler önüne serdi ki; kentsel dönüşüm Türkiye için artık sadece bir imar meselesi değil, doğrudan bir beka meselesidir. Anahtar Parti olarak biz bu tabloyu görmezden gelemeyiz.
Bugün buradan açıkça söylüyorum: Deprem değil, ihmal öldürür. Kentsel dönüşüm artık ertelenemez. Gecikmeye vaktimiz de tahammülümüz de yok!
Biz muhalefetteyiz, evet. Ama bu konuda susamayız! Çünkü bu sadece bir yapı stoğu problemi değil; milletimizin can güvenliğiyle, geleceğiyle doğrudan alakalı hayati bir konudur.
Bakın, 23–28 Nisan tarihleri arasında Marmara’dan Elazığ’a, Malatya’dan Kütahya’ya kadar birçok ilimiz sarsıldı. Bu bize neyi gösteriyor? Türkiye’nin sadece bir bölgesi değil, tamamı ciddi afet riski altındadır. Şu anda ülkemizde 6 milyon riskli bağımsız bölüm bulunuyor. Bu sadece binalar değil; sanayi tesislerimiz, enerji altyapımız, barajlarımız, okullarımız, hastanelerimiz tehdit altında demektir.
Marmara nüfusun üçte birini barındırıyor, ekonomimizin yarısı orada üretiliyor ama risk sadece Marmara ile sınırlı değil. Karadeniz’de sel, Ege’de yangın, Doğu Anadolu’da fay hatları… Her bölgemiz çok boyutlu bir tehdit altında.
Bu tablo, yıllardır ihmal edilen çok katmanlı bir gerçeği gösteriyor. Ve artık ertelemek bir seçenek değil!
“FAYLARIN İŞİ DEPREM ÜRETMEK, BİZİM İŞİMİZ ÇÖZÜM ÜRETMEK!”
Bugün buradan Anahtar Parti olarak net ve uygulanabilir çözümlerimizi sunuyoruz:
1. Harçlardan %100 muafiyet getirilmeli, vatandaş yük altında ezilmemeli.
2. Ruhsat süreçleri hızlandırılmalı, bürokrasi değil çözüm konuşulmalı.
3. KDV oranı %1’e indirilmeli, inşaat ve dönüşüm malzemelerine teşvik sağlanmalı.
4. Alım-satımlarda gerçek ekspertiz değeri üzerinden vergilendirme yapılmalı.
5. Vatandaşa verilecek kredi hibeye dönüşmeli, faizler sıfıra yakın olmalı.
6. Standart taslak sözleşmeler oluşturulmalı, vatandaş mağdur edilmemeli.
7. 2000 öncesi binalarda kiralama için “riskli değildir” raporu zorunlu olmalı.
8. Ada bazlı dönüşüm teşvik edilmeli, yeşil alanlar ve otopark zorunlu hâle getirilmeli.
9. Metruk binalar acilen kamulaştırılmalı, çevre güvenliği sağlanmalı.
10. Tersine göç teşvik edilmeli, istihdam Anadolu’ya yayılmalı.
11. 2025 yılı “Dönüşüm Yılı” ilan edilmelidir.
12. Kamu-özel sektör iş birliği ile finansman ve yapım süreçleri hızlandırılmalıdır.
“SORU ARTIK NE ZAMAN DEĞİL, NE KADAR HAZIRIZ?”
Bugün artık “deprem ne zaman olur”u sormayacağız. Sormamız gereken soru şu: “Depreme ne kadar hazırız?”
Devleti yönetenlerin asli görevi, milletin can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Kentsel dönüşüm, bu ülkenin geleceğini şekillendirecek stratejik bir zorunluluktur. Anahtar Parti olarak biz, çözümü bilimle, akılla ve ortak akılla arıyoruz.
Biz, vatandaşımızın can güvenliği için mücadele etmekten geri durmayacağız.
Biz, bu ülkenin ihmal değil; icraat beklediğini biliyoruz.
Ve biz, bu milletin daha güvenli şehirlerde, daha dirençli yapılarda, daha sağlıklı bir geleceğe kavuşması için var gücümüzle çalışacağız.