İçinden geçenleri yazıya döksen eksik kalır, anlatsan boğazına düğümlenir. Çünkü bazı duygular yalnızca hissedilir, tarif edilmez. Dua gibi… Kalbin diliyle konuşan ama dışa vurulmayan o sessiz yalvarış gibi.
Hayat, çoğu zaman içini bile tarif edemediğin yorgunluklarla sınar seni. Ne kadar çabalarsan çabala, her şeyin sende bittiğini sandığın anlarda aslında en çok “bırakmayı” öğrenirsin. Çünkü bazı yükler, insanın gücünü değil; teslimiyetini ölçer.
> "Kendine dönmek, bazen en çok ihtiyaç duyduğun terapidir.
İç sesinle kurduğun bağ, dış dünyanın gürültüsünden daha şifalıdır."
— Esra Ezmeci
Oysa biz, içten içe hep güçlü görünmek isteriz. Sanki ağlamazsak sağlam kalırız, susarsak anlayan olur sanırız. Ama en büyük kırılmalar en derin sessizliklerde yaşanır. Kalbimiz yorgun düştüğünde bile bunu dile getirmeye utanırız. Oysa kalbin de dinlenmeye, onarılmaya, anlayışla sarılmaya ihtiyacı vardır.
Bazen bir dua kadar iyi gelir bir sarılma.
Sevdiklerinize sarılın.
Çocuklarınıza, annenize, babanıza, bir arkadaşınıza…
Sıkı sıkı ve içten, samimi duygularınızla sarılın.
Çünkü bazen bir kelime değil, bir kucaklaşma iyileştirir insanı. Güzel bir söz, yürekten gelen bir “iyi ki varsın” hayatın ritmini değiştirir.
Geçen gün bir çocuğun elindeki simidi kuşlarla paylaştığını gördüm.
Hiçbir şey söylemedi. Sadece böldü, yere bıraktı ve baktı.
O an düşündüm: Kalbin güzelliği ne kelimede ne görüntüde. Sessizlikte bile iyilik olur bazen.
İnsan bazen farkında bile olmadan kalpten verir.
O anların kıymetini bilin; çünkü zaman, geri getirmeyi bilmez.
Hayat bazen “biraz dur” demenin farklı yollarını fısıldar.
Geciken randevular, iptal edilen planlar ya da tıkanan yollar… Hepsi, bizi biraz daha Allah’a yönelmeye çağırır. O an başlar içten konuşmalar. Gözümüz yaşarır ama sesimiz çıkmaz. Çünkü gerçek niyaz, sessizce edilen duadır. Ruh, ancak orada sığınacak bir yer bulur.
Şimdi içini dinle. Kalbinin sana ne fısıldadığını duy.
Belki sadece huzur istiyorsun, belki ferahlık…
Belki de sadece “anlayan” biri. Bil ki Allah, bazen bir kelimeyle değil; içinden geçen saf niyetle duanı kabul eder.
> "Dilin sustuğu yerde gönül konuşur.
Kalpten dökülen her dua, göğe yükselen en temiz niyettir."
— Nafi
Bazı yollar yürümekle değil, içten edilen bir “amin” ile açılır. Gönülden yapılan her dua bir gün rahmete dönüşür. Çünkü Allah Teâlâ, içten gelen hiçbir çağrıyı cevapsız bırakmaz.
Dilerim bu satırlarda kendini bulursun.
Dilerim için ferahlar, kalbin hafifler, yolun berraklaşır.
Ve ne muradın varsa, kalbine iyi gelen zamanda, sana zarar vermeyecek şekilde gelsin. Çünkü dua etmek, sadece istemek değil; aynı zamanda en hayırlısına razı olmaktır.
Allah, kalbini yoranı değil; ruhuna iyi geleni nasip etsin.
Kendini unuttuğun yerlerde, sana seni hatırlatsın.
Yalnız hissettiğinde, dualarında sana yaren olsun.
Ve seni, senin bile unuttuğun güzelliklerle karşılaştırsın.
> "Kalbin konuşmadığı yerde kelimelerin hiçbir anlamı yoktur.
Sessizlikte edilen dua, en gür sesle yankılanır gökte."
— Birsen Eker
Kalpten kalbe uzanan bu yolculukta, her sessizlik bir kelimeye, her suskunluk bir anlam taşır. Sözcüklerin ötesinde kalan o derin hisler, bizleri birbirimize bağlayan en güçlü köprüdür. Her dua, her içten niyet, hayatın akışında sessiz ama sarsılmaz bir güç olur. İyilikle, sevgiyle ve sabırla ilerlerken, kalbini dinlemeyi unutma; çünkü en gerçek iyileşme, orada başlar.
Bir Hatırlatma:
Bu hafta birine sadece içinden geldiği için "iyi ki varsın" demeyi unutma.
Belki de o kelime, onun bu hafta duyacağı en güzel cümle olacak…