Anahtar Parti Kırşehir İl Başkanı Cemal Kaya, yaptığı açıklamada Türkiye’nin tarım politikasındaki yapısal sorunları gündeme taşıyarak dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Kamuoyuna yaptığı bu kapsamlı açıklamada Kaya, GAP başta olmak üzere yarım asırdır gerçekleştirilen dev altyapı yatırımlarına rağmen Türkiye’nin hâlâ tarımsal dış ticaret açığı verdiğini belirterek, “Su var, toprak var, baraj var… Peki tarım neden açık veriyor?” sorusunu yöneltti. Kaya, özellikle Fırat–Dicle havzasında 1977’de başlayan GAP projesi kapsamında yapılan devasa yatırımların beklenen verim artışını sağlayamadığına vurgu yaparak, sorunun doğal kaynak eksikliği değil, yönetim ve üretim örgütlenmesindeki yapısal eşitsizlikler olduğunu ifade etti.
Kaya’nın açıklamasında yer alan veriler tarım sektöründeki çarpıcı tabloyu gözler önüne seriyor. GAP Bölgesi’nde Atatürk Barajı, sulama tünelleri, enerji santralleri ve sulama projeleri için bugünün parasıyla 100 trilyon lirayı aşan yatırım yapılmasına rağmen, bu yatırımların tarımsal dış ticaret dengesine yeterince yansımadığı görülüyor. Kaya, özellikle Silvan Barajı gibi tek başına 255 milyar TL maliyete sahip olan büyük projelerin, 2,35 milyon dekar araziyi suya kavuşturacak kapasitede olduğunu hatırlatarak, devletin bölgeye yarım yüzyıldır devasa bir altyapı sermayesi aktardığını ancak buna rağmen tarımsal üretimde beklenen sıçramanın gerçekleşmediğini belirtti.
Türkiye’nin 2013–2025 yılları arasında tarımsal dış ticarette 7,9 milyar dolar açık verdiğini hatırlatan Kaya, yalnızca 2023 yılında ihracatın 1,3 milyar dolar, ithalatın ise 1,6 milyar dolar olduğunu ifade etti. Bu verilerin, Türkiye’nin tarım potansiyeline rağmen neden dışa bağımlı hale geldiğinin en somut göstergesi olduğunu söyleyen Kaya, “Sorun su değil, toprak değil; sorun yönetim ve üretim örgütlenmesidir” sözleriyle asıl problemin yönetsel olduğunu vurguladı.
Kaya, Türkiye’deki tarımsal yapının temel sorununu “yapısal eşitsizlik” olarak tanımladı. Toprağın %63’ünün küçük bir kesimin elinde toplandığını, halkın ise toplam tarım arazilerinin yalnızca %37’sini kullandığını belirten Kaya, gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekti. Üreticilerin yalnızca %1,5’inin toplam gelirin %70’ini aldığına işaret eden Kaya, parçalı araziler, dağınık üretici yapısı ve verimsiz üretim modelinin sürdürülebilir bir tarım ekonomisi oluşturmayı imkânsız hale getirdiğini söyledi. “Bu tabloyla ne verim artar ne gelir” diyerek mevcut yapının çözümsüzlüğüne işaret etti.
Anahtar Parti İl Başkanı Cemal Kaya, bu yapısal sorunun çözümünün “Havza Koordinasyon Modeli” olarak adlandırdığı yeni bir yönetim düzeniyle mümkün olabileceğini ifade etti. Bu modele göre küçük çiftçilerin kooperatif çatısı altında büyük bir üretici gibi örgütlenmesi, devletin tohumdan gübreye, enerjiden suya kadar tarımsal girdileri karşılaması gerektiğini belirten Kaya, üretim planlamasının kooperatifler tarafından yapılması ve devletin mahsulü satın alması gerektiğini söyledi. Böylece hem üreticinin geliri garanti altına alınacak hem de Türkiye’nin tarımsal dış ticaret açığı kapanacak.
Kaya, bu modelle parçalı arazilerin tapular üreticide kalmak kaydıyla birlikte ekileceğini, üretim organizasyonunun merkezileşeceğini, katma değerin artacağını ve çiftçinin güçleneceğini vurguladı. Bu sayede refahın tabana yayılacağını ve Türkiye’nin tarımda yeniden kendi kendine yeten bir ülke konumuna geleceğini belirtti. “Toprak bizim, su bizim, emek bizim… Doğru üretim modeliyle bu topraklar yeniden milletin sofrasına bereket, üreticinin cebine güç verecek” ifadeleriyle sözlerini tamamlayan Kaya, tarımda yapısal dönüşüm çağrısını yineledi.




