Necmettin Erkan, AK Parti Kırşehir Milletvekili olarak TBMM Genel Kurulu’nda Millî Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma mimarisinde attığı stratejik adımları değerlendirdi. Genel kurul oturumunda milletvekilleriyle birlikte söz alan Erkan, Türkiye’nin hem bölgesel hem küresel güvenlik ortamında yaşanan tehditlere karşı daha güçlü, daha bağımsız ve daha etkin bir savunma politikası izlediğini vurgulamak amacıyla kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıcılığını, dış operasyonlardaki etkinliğini ve savunma sanayiinin yükselen kapasitesini ele alan Erkan, Türkiye’nin geleceğine yön veren savunma vizyonuna dikkat çekti.
Türkiye’nin savunma politikası ve askeri kapasitesinde yaşanan dönüşümler, son yıllarda hem ulusal güvenlik stratejilerini hem de uluslararası konumlanmayı yeniden şekillendiren en önemli dinamikler arasında görülüyor. Erkan’ın TBMM kürsüsünden yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin savunma sanayiinde yakaladığı ivmenin artık sistematik ve kalıcı bir yükselişe dönüştüğünü ortaya koyuyor. İHA ve SİHA’lardan savaş gemilerine, elektronik harp teknolojilerinden füze sistemlerine kadar geniş bir yelpazede üretim yapabilen Türkiye, hem kendi güvenliğini sağlamada hem de müttefik ülkelere katkıda bulunmada önemli bir noktaya gelmiş durumda. Milletvekili Erkan’ın konuşması, bu dönüşümün ekonomik, diplomatik ve askeri boyutlarıyla birlikte, Türkiye’nin uluslararası arenadaki bağımsız duruşuna sunduğu katkıları da kapsamlı şekilde ele aldı.
“TSK, hem sahada hem masada Türkiye’nin itibarını yükseltiyor”
Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güçlenen yapısına dikkat çeken Erkan, TSK’nın yalnızca sınır ötesi operasyonlarda değil, aynı zamanda diplomatik dengelerde de Türkiye’nin etkinliğini artıran bir unsur olduğunu söyledi.
“Milletimizin güven ve güç kaynağı olan TSK, bugün hem sahada hem masada Türkiye’nin itibarını yükselten bir noktadadır.” ifadelerini kullanan Erkan, Türk ordusunun hem sınır güvenliğini sağlama hem de bölgesel barışa katkı sunma noktasındaki rolünün uluslararası alanda takdir gördüğünü belirtti.
“Türkiye, küresel tehditlere karşı teyakkuzdadır”
Erkan, konuşmasının bir bölümünde dünya genelinde artan güvenlik risklerine dikkat çekerek, Türkiye’nin savunma stratejisinin neden geçmişe kıyasla daha kararlı yürütüldüğünü şu başlıklarla açıkladı:
-
Bölgesel çatışmalar,
-
İstikrarsızlaştırma girişimleri,
-
Enerji güvenliği riskleri,
-
Göç rotaları üzerindeki tehditler.
Bu gelişmelerin Türkiye’yi daha güçlü bir güvenlik politikası izlemeye zorladığını belirten Erkan, ülkenin savunma hattını yalnızca askeri değil, ekonomik ve diplomatik düzeyde de genişleten bir strateji uyguladığını ifade etti.
“TSK’nın dış üsleri stratejik vizyonun parçasıdır”
AK Parti Kırşehir Milletvekili, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak, Suriye, Katar, Somali, Libya, Azerbaycan ve KKTC’deki varlığının yalnızca operasyonel değil, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik bir güç unsuru olduğunu vurguladı:
“Bu üsler, Türkiye’nin güvenlik koridorunu genişlettiği gibi enerjiden ticarete kadar pek çok alanda milli çıkarlarımızın korunmasını sağlıyor.”
“Savunma sanayii, Türkiye’nin stratejik bağımsızlık anahtarıdır”
Erkan’ın konuşmasındaki kritik başlıklardan biri de Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayiindeki yükseliş oldu.
İHA ve SİHA’ların dünya çapında referans haline geldiğini, milli savaş gemileri ve elektronik harp sistemleri gibi yüksek teknoloji ürünlerinin Türkiye’yi bölgesinde lider konuma taşıdığını belirtti. Erkan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün dünyanın en büyük 100 savunma firması arasında 5 Türk firması var. Bu sadece sanayi başarısı değil, bağımsızlık manifestosudur.”
Savunma sanayii ekosisteminin 3.500’den fazla firmayla 100 bin kişiye istihdam sağladığını, 1.380’in üzerinde proje yürüttüğünü ve 20 milyar doların üzerinde ciroya ulaştığını ifade eden Erkan, savunmanın artık askeri olduğu kadar ekonomik bir güç merkezi haline geldiğini söyledi.
“Güçlü ordu, güçlü Türkiye demektir”
Erkan, savunma sanayiindeki gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası arenada daha özgüvenli bir diplomasi yürütmesine imkân tanıdığını belirterek, “Savunmada millilik, diplomaside özgüven demektir. Güçlü ordu, güçlü Türkiye demektir” dedi.
Konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner liderliğine, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in kararlı duruşuna ve Mehmetçiklerin fedakârlıklarına teşekkür ederek tamamlayan Erkan, Türkiye’nin güçlü ordusuyla daha güvenli bir geleceğe adım adım ilerlediğini ifade etti.




