Düz Yaşayın…

Düz yaşayın tıpkı düz yolda yürür gibi.

Düz yaşayın tıpkı düz yolda yürür gibi.

Hiçbir şeyi umursamayın hayatı, insanları, olayları ve hatta dertleri.

Uzun yaşamak yerine kaliteli yaşamayı tercih edin.

Çok yaşamak elimizde değil ama imkânlarınız ölçüsünde kaliteli yaşamak elinizde bunu unutmayın.

Unutmayın yaşamak sadece nefes alıp vermekten ibaret değildir. Hayatınız geçip gitmeden iyi yaşamayı öğrenin.

Çoğaltın sevmeyi, sevmeyi, gülmeyi, her kötülükte bir iyilik olabileceğini unutmayın.

İnsanlara gülümseyin, onlarla selamlaşın, unutmayın ki sevmek, gülmek ve selamlaşmak için kimse bizden para almıyor bunların tamamını yapmak bedava...

Kasmayın kendinizi, çatmayın kaşlarınızı, rahat bırakın her şeyinizi.

Size iyi gelen insanlarla sohbet edip zaman geçirmeyi arttırın. Kulağınıza iyi gelen müzikleri dinleyin, bazen Ahmet Kaya-Selda Bağcan’ı bazen de Mustafa Yıldızdoğan, Hasan Sağındık ve Sefayi’yi dinleyin. Zıtlıklarla cebelleşmeyi bırakıp hayata pozitif bakmayı öğrenin.

Kırşehirli hemşerimiz Neşet Ertaş’ı söylemeye gerek duymuyorum onu dinlemeyeni müzik dinliyor saymıyorum.

Çıplak ayakla toprağa basın, toprak sizi sizde toprağı hissedin.

Dua etmeyi ve sağlıklı olduğun için Yaradan’ına şükretmeyi daha da çoğaltın.

Önyargılardan kurtulup sürat asıp kalp kırmayı bırakın.

Sıradan olmayı, post modern yaşamayı, sigarayı, alkolü, içe kapalılığı, kendini değerli görmeyi, kapalı ortamları bırakın.

Yediğiniz yemeği, boşa harcadığınız zamanı, kötülük yapmayı, bilgisayar ve telefon başında geçirdiğiniz zamanları azaltın.

Namussuzluk yapmaktan, yalan söylemekten, arsız ve hırsız olmaktan, ahlaksızlıktan, ikiyüzlü ve yavşak olmaktan uzak durun.

Şunu asla unutmayın ; Namussuz herkesi namusuz, ahlaksız herkesi ahlaksız, yalancı herkesi yalancı, hırsız herkesi hırsız ve şerefsiz herkesi şerefsiz bilir…

Menfaat gereği eşini dostunu sevdiklerinizi size değer verenleri satmayı bırakın.

Başkaları için yaşamayı bırakıp kendiniz olun.

Paranız çok olsun ama o para hep cebinizde olsun yüreğinize asla almayın…

Yüreğinize daha güzel şeyler için yer açın.

Para ile her şeyi satın alabileceğini düşünmeyi bırakın.

Hayatta paranın alamayacağı şeylerde vardır.

Sevgi gibi, saygı gibi, adamlık gibi, kişilik karakter gibi, namus şeref gibi en önemlisi de güzel ahlak gibi.

Olumsuz düşünmeyi, insanlara nefretle bakmayı, öfkeyi, kini, menfaati bir kenara bırakın.

Siyaseti, sporu, dini meseleleri sevdiklerinizle asla yapmayın kesinlikle sonuç alamazsınız.

Bu memlekette herkes maşallah her şeyi çok iyi biliyor..!

Memleket adına yapılan iyi şeyleri destekleyin kötü gördüğünüz işleri muhatabına baş başa anlatmaya çalışın.

Karanlığa küfretmeyin...

Çünkü, o küfrü ancak sen duyarsın ve o yalnız seni bulur…

Herkesi eleştirip bununla da kalmayıp o eleştirdiklerinizi düzeltmeye çalışmayın bu işe önce kendinizden başlayın.

Unutmayın küçük beyinler insanları eleştirir…

Milletin dedikodusunu yapmak yerine kendinizi ara ara hesaba çekin…

Ben neredeyim ne yaptım, kime ne yararım ne zararım oldu diye öz eleştiri yapın...

Kesinlikle daha başarılı olacaksınız.

Öylesine değil işte, öyle düz, dümdüz yaşayın…

Sevgi ile kalın.