TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yılında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin depreme hazırlık konusunda hâlâ ciddi eksikliklerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. “Depremler değil, ihmal öldürüyor” mesajı verilen açıklamada, Marmara Depremi’nin üzerinden geçen yıllara rağmen bilimsel çalışmaların ve strateji planlarının gereğinin yapılmadığına dikkat çekildi.

“26 yıl geçti, hâlâ aynı kaygılar sürüyor”

Oda tarafından yapılan açıklamada, 17 Ağustos depreminin yalnızca büyük bir yıkım değil, aynı zamanda toplumsal bir travma olduğu hatırlatıldı. Ancak aradan geçen 26 yıla rağmen özellikle Marmara bölgesinde yaşayan milyonlarca yurttaşın hâlâ deprem kaygısıyla yaşadığı belirtildi. 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem de bu kaygıları yeniden gündeme taşımıştı.

“6 milyon riskli yapı var, ama hangileri olduğu bile bilinmiyor”

Açıklamada, Türkiye’nin yapı stokunun büyük oranda riskli olduğu ve 6 milyon yapının olası depremlerde ağır hasar alabileceğinin resmi kurumlarca ifade edildiği vurgulandı. Ancak bu yapıların hangileri olduğunun bilinmediği, devletin elinde kapsamlı bir envanter bulunmadığı belirtildi. “1999 depreminden sonra hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı, 2023 yılına kadar Türkiye’yi depreme hazır hale getirmeyi hedefliyordu. Ancak 6 Şubat 2023 depremleri, bu hedeflerin yerine getirilmediğini acı bir şekilde ortaya koydu.” denildi.

Kentsel dönüşümde ilerleme yok

İMO Ankara Şubesi, 2012’de başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarında ciddi bir ilerleme sağlanmadığının altını çizerek, 2024 yılına kadar yalnızca 238 bin yapının dönüştürüldüğünü hatırlattı. Bu sayının toplam riskli yapıların yalnızca yüzde 4’üne denk geldiği belirtilerek, kentsel dönüşüm uygulamalarının rantı yüksek bölgelerde yoğunlaştığı, gerçek anlamda riskli bölgelerde ise yeterli adımların atılmadığı kaydedildi.

6 Şubat depremlerinde tablo ağır oldu

Açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinin “hazırlıksızlığın” bedelini bir kez daha ağır bir şekilde ödettiği ifade edildi. Resmi rakamlara göre 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 40 bin civarında binanın yıkıldığı ve 200 binden fazla binanın ağır hasar aldığı hatırlatıldı. Depremin üzerinden 30 ay geçmesine rağmen depremzedelere söz verilen 650 bin konuttan yalnızca 250 bin 636’sının teslim edildiği, bu sayının toplam taahhüdün yaklaşık yüzde 32’sine denk geldiği belirtildi.

“Deprem değil ihmal öldürür”

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, depremin doğal bir olay, afetin ise insan eliyle yapılan bir sonuç olduğunu vurguladı. Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Toplumun yaşam hakkı siyasal ve ekonomik çıkar hesaplarına kurban edilemez.”

“Yapı denetimi kamusal bir hizmet olarak yeniden örgütlenmeli, meslek odalarının bilgi birikimi sürece dahil edilmelidir.”

“Depremler kaçınılmazdır, ancak afetler önlenebilir. Daha fazla yurttaşımızı yitirmeden bilimin ve kamusal sorumluluğun rehberliğinde harekete geçilmelidir.”

Başkan Ekicioğlu: “Gençlerimizin Eğitimine Katkı Sunmaya Devam Ediyoruz”
Başkan Ekicioğlu: “Gençlerimizin Eğitimine Katkı Sunmaya Devam Ediyoruz”
İçeriği Görüntüle

“İnsanı önceleyen kentleşme anlayışı şart”

Sonuç bölümünde, rant odaklı değil insan odaklı bir kentleşme modelinin acilen hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. “Bilimsel bilgi ışığında hareket edildiğinde depremler felakete dönüşmez, can ve mal kaybı yaşanmaz. Bu nedenle tüm kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeli, kentlerimizin planlanmasından yapı üretim süreçlerine kadar her aşama bilimsel verilere dayanmalıdır.” denildi.

İnşaat Mühendisleri Odası’nın açıklaması, deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koyarak siyasal iradeye ve kurumlara güçlü bir uyarı niteliği taşıdı.