19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. Yıldönümünü ilimiz stadında çoşku ile kutladık. 35 yıl öğretmenlik yapmış emekli bir bayan öğretmen, program bitiminde Vali ve Milli Eğitim Müdürü’ne böyle çoşkulu bir bayram kutlaması düzenlemelerinden dolayı teşekkür ettiğini ve bunun her milli bayramlarda aynen bu şekilde coşku ile kutlanmasını söylediğini ifade etmiştir.
Bu anlamlı girişten sonra, 19 Mayıs 2024 tarihi Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 105’nci yıldönümü Yeniçağ Gazetesi’nin Atatürk’ün “Bu millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Öyleyse ya istiklal ya ölüm” özdeyişi ile Nisan ayının son haftasında yazmaya başladığım yazı dizimize devam edelim. Bu ve buna benzer tarihi olayları yazmamın amacı, gerçekten yaşanmış bu değerlerin unutulmaması ve tekrar hatırlanmasıdır.
Mustafa Kemal Paşa’nın faaliyetleri karşısında Karadeniz Ordusu Komutanı General Mille, artık daha kesin davranmak gereğini duyar ve 6 Haziran’da Harbiye Nezaretine gönderdiği telgrafta, “…Seçkin bir Generalin ve Karargahının bugünkü ortamda ülkede dolaşmaları, kamuoyunu rahatsız edici bir durumdur ve askerlik bakımından onların çalışmaları için zaruret de görmüyorum. Kemal Paşa’nın ve karargahının derhal İstanbul’a dönmeleri için emir vermenizi talep ederim.” Denilmektedir. Bu haysiyet kırıcı istek üzerine, Harbiye Nazırı (Şevket Turgut Paşa), 8 Haziran’da Mustafa Kemal Paşa’ya şu telgrafı gönderir: “Emrinizdeki istimbotlardan biri ile buraya teşrifiniz rica olunur.” Mustafa Kemal Paşa, bu geri çağrılış isteğinin İngilizlerden geldiğini gizli bir haberleşme sonucu Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat Paşa’dan öğrenir ve 11 Haziran’da gönderdiği telgrafla, Harbiye Nezaretine şu oyalayıcı cevabı verir: “Hareketimin kömür ve benzin azlığından dolayı geciktiğini bugünkü telgrafımla bildirmiş ve bu sebeplerin giderilmesini istirham etmiştim. Ancak hareket tarzımı düzenlemek üzere çağırılış nedeninin lütfen açıklanmasını rica ederim.” Ayrıca durumdaki bu gelişmeyi, 11 Haziran tarihli bir telgrafla Kazım Karabekir Paşa’ya bildirir (özetle): “…Vermiş olduğum kararın milletin haklarını ve istikbalini temin uğrunda milletle beraber çalışmaktan ibaret olduğunu siz değerli kardeşime her zaman arz etmiştim. Bu amaç, milletin bağrına sığınarak namus ve vicdan görevini yapmaya fedakarlıkla devam etmeyi emreder. Emsalimiz gibi İngilizlere esir olmak üzere İstanbul’a gitmek istemiyorum. (Devam Edecek)
ATATÜRK VE KURTULUŞUN BAŞLANGICI 19 MAYIS (14)
Burhan Güngör
Yorumlar