Absheron’un (Bakü) Desenli Hafızası: Halıcılık Sanatımızın Değerli Bir Kolu

Halıcılık, hayvancılıkla uğraşan insanların evlerini ısıtmak ve süslemek amacıyla geliştirdiği, zamanla ise zanaatkârlığın en eski dallarından birine dönüşmüş sanat alanıdır. Bu sanat dalı yalnızca çok eski bir tarihe sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda dünyanın birçok milletinde yaygın olarak görülen önemli bir halk sanatıdır. Halıcılık, birçok ulus arasında yaygın olsa da, her milletin halı sanatı desenleri, düğüm teknikleri ve tarzıyla birbirinden farklılık gösterir ve ait olduğu topluma özgü özellikler taşır. Halılar üzerinde çeşitli motifler, süslemeler, çiçek desenleri, hayvan figürleri ve doğa öğeleri yer alır. Bu süslemeler sayesinde her halkın kendine has halı türleri oluşmuştur.
Halılar tüylü (havlı) ya da tüysüz (havsız), renkli veya renksiz olabilir. Hem form hem de işlev bakımından birbirlerinden ayrılırlar. Eski dönemlerde halılar yalnızca yaşam alanlarında değil, çadırlarda, otağlarda ve saraylarda da geniş ölçüde kullanılmıştır. Genellikle evlerin dekorasyonunda, yerlerin ve duvarların estetik açıdan güzelleştirilmesinde tercih edilmiştir. Halı sadece gündelik hayatta kullanılan bir eşya değil, halkın tarihini, kültürünü ve dünya görüşünü ilmik ilmik yaşatan bir sanat örneğidir. Halı dokuma sanatı, Azerbaycan halkının yaşam tarzıyla sıkı şekilde bağlantılı olmuş; yüzyıllar boyunca hem günlük ihtiyaç hem de estetik zevk için geliştirilmiştir.
Azerbaycan halısı, çok eski dönemlerden itibaren dünyaca tanınmış; kalitesi, sanatsal değeri, renk ve desen zenginliği ile dikkat çekmiştir. Onun ilmiklerinde yaşam tarzı, inançlar, aile değerleri, doğaya bakış ve hatta dualar gizlidir. Halılarda kullanılan her bir motifin kendine özgü anlamı vardır: "Buta" ateşi ve hayatı, "göl"ler bolluk ve bereketi, "sancaq", "saca ayağı" gibi öğeler ise eski mitolojik anlayışları yansıtır. Halı aynı zamanda bir hafızadır – nesillerin belleğini bir sonraki kuşağa aktaran sanatsal bir tarih belgesidir. Düğün, nişan, hediye ve miras gibi yaşamın pek çok evresinde halı önemli bir yere sahiptir.
Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde dokunan halılar, teknik, motif ve renk skalası açısından birbirinden ayrılır. Kuba, Karabağ, Şirvan, Gence, Tovuz, Tebriz ve Absheron halıcılık okulları, her biri kendine has üslubuyla zengin bir halı mirası oluşturmuştur.
Günümüzde halıcılık yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil, yaşayan bir sanat dalıdır. UNESCO’nun Azerbaycan halıcılığını Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dâhil etmesi, bu sanatın dünya çapında kabul görmesinin bir göstergesidir. Azerbaycan halıcılık sanatı, coğrafi özellikleri ve sanatsal üsluplarına göre yedi ana halıcılık okuluna ayrılır. Bu okullardan biri de başkent Bakü ve çevresini kapsayan Abşeron Halıcılık Okulu’dur. Abşeron halıcılık okulu yalnızca Bakü ile sınırlı değildir. Bu okul, Goradil, Novxanı, Suraxanı, Nardaran, Bülbüle, Fatmayı, Merdakan, Qala, Xilə ve Xızı bölgelerini de kapsar. Ayrıca Keş, Fındığan, Qədi ve Hadı köyleri de bu geleneğin yaşatıldığı önemli merkezlerdir.

Şekil 1. Bakü halıcılık okulu , Zili halısı

Abşeron halıları, ipeksi yumuşaklığı, canlı renkleri ve yüksek sanatsal kalitesiyle öne çıkar. Halılarda sıkça madalyonlara ve stilize edilmiş bitki motiflerine rastlanır. Kompozisyonlar genellikle dikey düzende sıralanmış "göl" (madalyon) dizileri ile kurulur. Bu motiflerin içinde eski ev eşyalarının – “kuyu çarkı”, “kürek”, “kertenkele” gibi – tasvirleri de yer alır. Bazı halıların üzerindeki yazıtlar, bu bölgelerde dokunan halıların zamanında yurtdışına ihraç edildiğini kanıtlamaktadır. Abşeron halıcılığı çerçevesinde birçok farklı desen grubu (çeşni) gelişmiştir. Bunlardan biri olan “Hile Buta”, adını Hile köyünden alır ve “buta” motifinin simetrik tekrarlarıyla tanınır. “Hilə-Əfşan” halıları ise serpiştirilmiş, rengârenk motifleriyle zenginleşmiş ve “əfşan” üslubunun klasik örneklerinden biridir.
“Surahanı” halıları, özgün bordür yapısı ve sade renk paletiyle ayırt edilir. Açık ve koyu kestane, lacivert, beyaz ve siyah tonları bu halılarda baskındır.
“Fındığan” ve “Novhanı” halıları ise özgün madalyon düzenlemeleri ve halk motifleriyle dikkat çeker. Novhanı halılarında “jıkka-buta” sıralanması (kadın baş süsü) gibi nadir süslemelere rastlanır.
Bakü halılarının tarihi en az XVIII. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ancak araştırmalara göre, bu sanat geleneği daha da eski dönemlerde mevcuttu. "Bakü" adlı kompozisyona sahip halıların orta alanında başlangıçta 4-5 "göl" (madalyon) bulunurken, zamanla bu sayı ve diziliş değişmiş; daha karmaşık ve zengin kompozisyonlar ortaya çıkmıştır. Bu halılar yalnızca estetik açıdan değerli değil, aynı zamanda eski dönem insanlarının günlük yaşamlarını, inançlarını ve geleneklerini yansıtan sanatsal tarih belgeleridir.
Bakü halıları iki gruba ayrılır: dağlık ve ovalık bölgelerde dokunan halılar. Her iki grup halılar Bakü halısı olarak değerlendirilse de, çeşitli özellikleri bakımından birbirlerinden önemli ölçüde ayrılır. Bakü halılarının her metrekarelik alanında 160-360 bin ilmik bulunur. Gerektiğinde Bakülü ustalar özel sipariş üzerine daha sık dokumalı halılar da üretmişlerdir.
Bu halıların hav yüksekliği 3–5 mm arasında değişir. Ölçüleri ise 76 × 122 cm’den başlayarak 300 × 380 cm’ye kadar uzanabilir. Bakü halıları hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük talep görmektedir.
Desen açısından Bakü halıları ince, dantel benzeri, küçük ölçekli ve konulu (sujetli) kompozisyonlarla dikkat çeker. Kenar bordürleri genellikle çiçek motifleriyle süslenmiştir. Ana zemin rengi genellikle lacivert ya da kırmızı olmakla birlikte, mavi, yeşil, beyaz, açık sarı ve diğer renk tonları da kullanılmaktadır.

Şekil 2. Novhanı halısı
Bilindiği üzere Azerbaycan’ın her bölgesinin kendine özgü bir halı dokuma geleneği vardır. Günümüzde halı ya da halı ürünü bulunmayan ev bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Halı sanatı çok eski bir tarihe sahip sanat dalıdır. Bu sanat yüzyıllar boyunca gelişerek günümüze ulaşmıştır. Halıcılık yalnızca Azerbaycan’da değil, dünyanın birçok ülkesinde mevcut olan ve yaygın bir meslek dalıdır. En önemli hususlardan biri de, her milletin ve devletin halı sanatının kendine özgü özelliklere sahip olmasıdır ve bu halılar birbirinden belirgin şekilde ayrılır. Bu farklar; dokuma tekniği, desen ve süsleme öğeleri, renk tonları, ölçüler ve hav yüksekliği gibi unsurlarda açıkça kendini gösterir. Halıcılık yalnızca bir sanat dalı değil, aynı zamanda halkın milli kimliğini, kültürel mirasını ve sanat anlayışını yansıtan zengin bir gelenektir. Nesilden nesile aktarılan bu sanat, halkın kolektif hafızasını, tarihini ve estetik bakış açısını yaşatır ve yüceltir. Bu zengin gelenekler yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılarak şekillenmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Azerbaycan halıları sadece bir ev eşyası olarak değil, aynı zamanda yüksek estetik ve sanatsal değere sahip sanat eserleri olarak değerlendirilmektedir. Üzerlerinde yer alan motifler, semboller ve renk paleti halkın dünya görüşünü, inanç sistemini ve yaşam tarzını yansıtır. Bu özellikler Azerbaycan halılarını diğer halkların halılarından temel olarak ayırmaktadır.

Şekil 3. Fındığan halısı
Günümüzde ise Azerbaycan halıları yalnızca ülke sınırlarının dışında tanınmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyanın birçok ünlü müzesinde – Britanya Müzesi, Louvre, Metropolitan Sanat Müzesi ve benzeri yerlerde – sergilenerek halkımızın kültürel mirasını tüm dünyaya tanıtmaktadır. Bu sadece bir sanat başarısı değil, aynı zamanda milli kimliğimizin, zengin tarihimizin ve kültürel değerlerimizin bir zaferidir. Azerbaycan halıları bugün gururla dünya kültürel mirasının bir parçası olarak sunulmakta ve ülkemizi uluslararası kültür sahnesinde layıkıyla temsil etmektedir.
Sonuç olarak, halıcılık yalnızca bir ev eşyası üretme işi değil; halkın ruhunu, tarihini ve kültürünü ilmik ilmik yaşatan kutsal bir mirastır. Bu sanatın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, milli kültürümüzün sürekliliğini sağlayan en temel araçlardan biridir.